28 Ağustos 2025 Perşembe

Sanatta Özgünlük ve İntihal Sorunsalı: Tolstoy'un Mirası ve Günümüz Teknolojisi

Lev Tolstoy, "Sanat Nedir?" adlı eserinde, sanatı geleneksel estetik ve haz odaklı yaklaşımlardan ayırarak, ahlaki ve insani bir iletişim aracı olarak tanımlar. Ona göre sanat, güzellikten bağımsız olarak, sanatçının hissettiği bir duygunun başkalarına aktarılması ve bu yolla insanlar arasında duygusal bir birlik oluşturulmasıdır.

Bu duygusal aktarımın başarılı olması için sanat eserinin üç temel koşulu taşıması gerekir:

  1. Samimiyet: Sanatçının duyguyu içtenlikle hissetmesi.

  2. Netlik: Duygunun sade ve anlaşılır bir biçimde ifade edilmesi.

  3. Bireysellik: Aktarılan duygunun özgün olması.

Tolstoy, sanatı ahlaki bir amaçla ilişkilendirse de, biçimi tamamen göz ardı etmez. Bir eserin biçimi, duygusal bulaşıcılığı ne kadar iyi sağladığıyla ölçülür ve bu da onun sanatsal değerini belirler. Bu nedenle, Tolstoy'a göre kötü sanat, sadece biçimsel zayıflıkların değil, aynı zamanda ahlaki ve duygusal yozlaşmanın da bir göstergesidir.

Lev Tolstoy'un sanatın işlevi ve niteliği hakkındaki görüşleri, mutlak bir "kanon" olarak kabul edilemez. Bununla birlikte, bu görüşler, sanat dünyasındaki özgünlük ve intihal sorunsalına dair tartışmaların merkezine yerleştirilebilir. Özellikle internetin yaygınlaşmasından önceki dönemde, teknolojik imkanların kısıtlılığı, sanat ve bilim çevrelerinde intihal vakalarının daha kolay gizlenmesine olanak tanımıştır. Akademisyen, sanatçı ve bilim insanlarının, günümüzde ulaşılan teknolojik seviyeyi öngörememesi, bu durumun zeminini hazırlamıştır.

Bu bağlamda, Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde yurt dışına eğitim için gönderilen sanatçıların deneyimleri dikkate değerdir. Bu sanatçılar, yabancı ustaların eserlerini ve sergilerini doğrudan gözlemleme ve orijinal eserlere kütüphaneler aracılığıyla erişme imkanı bulmuşlardır. Ne var ki, bu birikimi yurda döndüklerinde "esinlenme" adı altında, aslında intihal sayılabilecek üretimlere dönüştürdükleri, "nasıl olsa kimse fark edemez" düşüncesiyle bu yola başvurdukları gözlemlenmiştir. Örneğin, Naum Gabo ve Moebius'un eserlerinin kopyaları, sırasıyla 1990'lar ve 1980'lerde Türkiye'de yaygınlaşmıştır. Bu durum, dönemin teknolojik yetersizlikleri ve bilgi akışındaki kısıtlamalarla doğrudan ilişkilidir. Çizgi roman, resim, heykel ve seramik gibi çeşitli sanat dallarında benzer örnekler, konunun disiplinlerarası bir sorun olduğunu göstermektedir. Gabo'nun kopyaları 2010'larda da esin kaynağı olmaya devam etmiştir. özellikle Gabo'dan esinlenen sanat üreticileri hakkında karşılaştırmalı olarak hazırlayacağımız makale bu konuya ışık tutacaktır.

Ayrıca yine Tolstoy'a göre kötü sanatın 4 belirteci vardır. Bunlar:

1. Ödünç Alma: Yaratıcılığın Sahte Bir Yansıması

2. Taklit: Gerçeklikten Gelen Yapaylık

3. Etkililik/Çarpıcılık: Manipülasyon Sanatı

4. Eğlence: Halktan Kopuş ve Ticari Bir Ürün

Günümüz teknolojisi, özellikle görsel arama motorları sayesinde, eserlerin orijinalliğini ve tarihselliğini saptamayı kolaylaştırmıştır. Bu sayede, bir eserin özgün olup olmadığı, hangi kaynaktan esinlendiği veya doğrudan kopyası olup olmadığına dair kanıtlar sunulabilmektedir. Bu değerlendirme ve karşılaştırmalar özellikle son 2 yılda hızla gelişen YZ yazılımları ile çok daha kolaylıkla gerçekleştirilebilir hale gelmiştir.

Elbette, "aklın yolu birdir" ilkesinden yola çıkarak, farklı coğrafya ve zamanlarda benzer estetik anlayışların ortaya çıkması, tesadüfi benzerlikleri beraberinde getirebilir. Resim, heykel ve mimari eserler birbirlerine benzeyebilir. özellikle antik mimaride bu benzerlikler oldukça fazladır. Hem de birbirlerinden binlerce kilometrelik, farklı kıtalarda bulunan yapılar bu durumu net bir biçimde ortaya koyar. Ancak, bir sanatçının eserlerinde tutarlı bir stilin eksikliği ve sürekli olarak farklı kaynaklardan devşirilmiş unsurların varlığı, özgünlükten ziyade bir "derleme" veya "kopyalama" eğilimine işaret etmektedir. Bu durum, sanatçının yaratıcılık sürecinde tıkandığında, yeni fikirler üretmek yerine, başkalarının eserlerine yöneldiğini düşündürmektedir. Bu açıdan bakıldığında, Tolstoy'un sanatta samimiyet ve içtenlik arayışına dayanan eleştirileri, günümüzdeki intihal tartışmalarına ışık tutmaktadır. Bu intihal tartışmaları "Kötü Sanat"ın 4 belirleyici maddesine göre değerlendirilmeye muhtaçtır.

27 Ağustos 2025 Çarşamba

Bor Karbid (karbür) ve Silisyum Karbid (karbür)

Prof.Ateş Arcasoy'a ait eğitim materyalleri arasında yer alıp, arşivimize dahil olan 2 önemli numune hakķında kısa bilgiler paylaşmak istiyorum. Prof. Ateş Arcasoy'un el yazısı ile hazırladığı etiketlerde yer alan karbid kelimesi, Türkçede karbür kelimesi ile eş anlamlı olup, daha yaygın kullanılmaktadır. Bu yüzden yazının devamında karbür kelimesini kullanmayı tercih ediyoruz.

Arşiv №: Numune dolabı 1

Bor karbür (kimyasal formülü B4C) bor ve karbondan oluşan, çok sert (mohs skalası: 9,3) bir teknik seramiktir. Elmasın ve kübik bor nitrürün ardından bilinen en sert üçüncü malzemedir. Bu özelliği, bor karbürün pek çok farklı endüstride vazgeçilmez bir malzeme olmasını sağlar. Erime ve süblimleşme sıcaklığı yaklaşık 2450 °C dir. Bor karbür, benzersiz özelliklerinden dolayı modern sanayi ve seramik sektöründe geniş bir kullanım alanına sahiptir. Yüksek sertliği sayesinde zımpara kağıtları, aşındırıcı macunlar ve taşlama diskleri gibi malzemelerin üretiminde kullanılır. Elmasın çok pahalı olduğu uygulamalarda alternatif bir çözümdür. Ayrıca yüksek basınçlı su jeti kesim başlıklarında ve kum püskürtme nozullarında kullanılır, çünkü bu nozullar yüksek hızda aşındırıcı partiküllere maruz kalır. Nötronları güçlü bir şekilde absorbe etme yeteneği sayesinde, reaktörlerde kontrol çubukları ve nötron kalkanları olarak kullanılır. Bu, reaktördeki fisyon hızını kontrol etmeye ve güvenliği sağlamaya yardımcı olur. Yüksek sıcaklıklara dayanıklılığı nedeniyle fırın astarları, sıcak presleme kalıpları ve yüksek sıcaklık termokupl koruma tüpleri gibi uygulamalarda kullanılır. Ayrıca Uzay ve Havacılık sanayisınde hafif ve dayanıklı parçaların üretiminde kullanılır. Elektronik sektöründe yüksek sıcaklık ve aşınma direnci gerektiren elektronik bileşenlerde kullanılır. Gıda endüstrisinde ultra sert bıçak ve kesici aletlerin üretiminde kullanılır. Bor karbür, bu özellikleriyle yalnızca seramik sektöründe değil, aynı zamanda savunma, enerji ve imalat gibi birçok modern sanayi kolunda da teknolojik gelişmelere katkı sağlayan kritik bir malzemedir.

Silisyum karbür (kimyasal formülü SiC), silisyum ve karbondan oluşan, doğada nadir bulunan bir teknik seramiktir. Bu malzemenin en bilinen doğal formu moissanite olarak adlandırılır. Silisyum karbür, olağanüstü sertliği (mohs skalası: 9-9,5), yüksek termal kararlılığı ve yarı iletken özellikleri nedeniyle modern sanayi ve seramik sektöründe çok önemli bir yere sahiptir. Elmasın ve bor karbürün ardından bilinen en sert dördüncü malzemedir. Bu özelliği, aşınmaya ve çizilmeye karşı yüksek direnç göstermesini sağlar. Yaklaşık 2700°C gibi çok yüksek bir sıcaklıkta erir veya süblimleşir. Bu da onu aşırı sıcaklık uygulamaları için ideal kılar. Yüksek sıcaklıklarda bile ısıyı çok iyi iletme yeteneğine sahiptir. Bu özellik, yüksek güç elektroniği uygulamalarında kritik öneme sahiptir. Çoğu aside, alkaliye ve erimiş tuza karşı dirençlidir, bu da onu aşındırıcı ortamlarda kullanılabilir yapar. Silisyum karbür, yüksek sıcaklıklarda, yüksek frekanslarda ve yüksek voltajlarda çalışabilen elektronik bileşenlerin üretiminde kullanılır. Silisyum karbür, benzersiz kombinasyonel özelliklerinden dolayı birçok endüstride vazgeçilmez bir malzeme haline gelmiştir. Yüksek sertliği nedeniyle zımpara kağıtlarında, taşlama tekerleklerinde ve aşındırıcı macunlarda yaygın olarak kullanılır. Mermer, granit, dökme demir ve alüminyum gibi sert malzemelerin kesilmesi ve şekillendirilmesi için de tercih edilir. Silisyum karbür, geleneksel silisyum bazlı elektroniklerin yerini almaya başlayan yeni nesil güç elektroniği cihazlarında (örneğin, transistörler ve diyotlar) kullanılır. Bu bileşenler, elektrikli araçlarda, güneş enerjisi sistemlerinde ve endüstriyel güç kaynaklarında enerji verimliliğini artırır. Silisyum karbürün daha yüksek voltajlara ve sıcaklıklara dayanabilmesi, daha küçük ve daha verimli cihazların tasarlanmasına olanak tanır. Düşük yoğunluğu ve yüksek balistik performansı nedeniyle tank zırhlarından helikopterlere ve kişisel koruyucu yeleklere kadar çeşitli zırh sistemlerinde kullanılır. Seramik plakalar, mermilerin enerjisini emerek ve dağıtarak koruma sağlar. Fırın astarları, brülör nozulları, ısı eşanjörleri ve termokupl koruma tüpleri gibi yüksek sıcaklıklarda çalışan parçalarda kullanılır. Otomotiv sektöründe fren disklerinde, debriyajlarda ve motor yataklarında kullanılır. Mekanik salmastrlarda pompalar ve kompresörler için aşınmaya dayanıklı parçaların üretiminde kullanılır. ​Uzay ve Havacılık sanayinde optik sistemlerde, aynalarda ve teleskopların hafif yapılı iskeletlerinde kullanılır. Silisyum karbür, bu geniş kullanım yelpazesiyle hem aşınma direncinin kritik olduğu mekanik uygulamalarda hem de yüksek verimlilik gerektiren elektronik sistemlerde modern teknolojinin gelişimini destekleyen önemli bir malzemedir.

Konuyla ilgili karşılaştırmalı bir makaleyi yakında buradan yayınlayacağız.

Katkı ilgi ve destekleri için Arcasoy  ailesine şükranlarımızı sunarız. Özgün fotoğraflar ve metin izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.