Prof.Ateş Arcasoy'dan ailesi aracılığıyla arşivimize intikal eden 3 farklı havanı tanıtarak simyacılar, kimyagerler, eczacılar ve seramikçiler için bu havanların önemi üzerinde kısaca duracağım. 15,5 cm ve 16 cm ölçülerindeki havanlardan cam oranının dibinde dikkat çekici "Civelek" markası yer almakta. Bu marka, 1982 yılında Osman Nuri Civelek tarafından kurulmuş olan "Civelek Porselen" üretimi olabileceğini aklımıza getiriyor. 16 cm. çapı daki porselen havanın tabanında ise "Figen" yazmakta.
![]() |
| Sn. Arcasoy'un porselen ve camdan mamül el havanları. |
Çağlardan beri kullanılagelen el havanları, herhangi bir malzeme ile üretilmiş olsalar da, porselen ve cam olanların neden tercih edildiği ayrı bir konudur. Laboratuvar tezgahının en mütevazı kahramanı, belki de bir havan ve havan elidir. Oysa bu basit araç, binlerce yıl boyunca simyacıların en büyük hayallerine ve kimyagerlerin en kesin keşiflerine tanıklık etmiştir. Maddenin en temel dönüşümü olan, katı bir maddeyi toz haline getirme ve karıştırma eylemi, kimyanın doğduğu mutfaktır. Gelin, bu yolculukta özellikle porselen ve cam havanların neden demir ve taşa tercih edildiğini, içlerinde hangi tehlikeli ve büyüleyici kimyasalların öğütüldüğünü ve hangi ilginç formüllerin ortaya çıktığını keşfedelim.
Eski seramik ustalarının ve simyacıların, havan yapımında porselen ve camı tercih etmesinin ardında saf bir inorganik kimya dehası yatar. Bu inertlik ve saflıkla ilgilidir. Porselen ve cam, çoğu kimyasal reaksiyona karşı inert (tepkisiz) malzemelerdir. Oysa demir veya taş bir havan, öğütülen maddeye kendi metal ya da mineral kalıntılarını karıştırır, yani onu kontamine eder. Simyacılar, saf altını bulma ya da Felsefe Taşı’nı yapma arayışında olduklarından, malzemenin saflığını korumak hayati önem taşıyordu.
Sertlik ve homojenizasyon da önemli olan diğer bir konudur. Yüksek ısıda pişirilmiş sert porselen yüzeyi, öğütülecek kimyasalları mikroskobik düzeyde homojen bir toz haline getirebilir. Bu, özellikle seramik sırlar veya pigmentler için kritik bir adımdır, zira homojen karışım olmadan renk tutarlılığı elde edilemezdi.
Asitlere direnç, özellikle kimya uygulamaları için önemlidir. Cam havanlar, özellikle güçlü asitler veya aşındırıcı sıvılarla çalışırken tercih edilmiştir. Seramiğin yanı sıra camın yüzeyi de asitlere karşı oldukça dayanıklıdır, bu da karıştırılan tehlikeli maddelerin havanın içine işlememesini sağlar.
Bu havanlar, tarihte bazı tehlikeli ama büyüleyici kimyasalların inceltilmesi ve hazırlanması için kullanıldı. Bu maddelerin öğütülerek çok ince toz haline getirilmesi, onların diğer bileşenlerle çok daha etkili bir şekilde tepkimeye girmesini sağlıyordu. Simyacılar bu sayede, maddenin yapısını değiştirdiklerine inanıyorlardı.
Havanlarda öğütülüp karıştırılan maddeler sadece basit pigmentler değildi; bazıları, inorganik kimyanın ilk sentetik başarıları olarak kabul edilir.
1. Mısır Mavisi (CaCuSi4O10): Tarihte bilinen ilk sentetik pigment olan Mısır Mavisi, saf kimyanın çarpıcı bir örneğidir. Formülün Sırrı: Kuvars kumu (SiO2), bakır bileşikleri (malakit gibi), kireçtaşı (CaCO3) ve alkali bir akı maddesi (natron gibi) havanlarda mükemmel bir şekilde karıştırılırdı.
Dönüşüm: Bu karışım, yaklaşık 800-1000 C derece sıcaklıkta fırınlandığında, kalsiyum bakır silikat adı verilen, kalıcı ve parlak bir mavi pigment ortaya çıkıyordu. Bu, simyanın ötesinde, maddenin kontrollü bir şekilde yepyeni bir bileşiğe dönüştürüldüğü anlamına geliyordu.
2. Opak ve Opal Camlar: Havanların gücü, camın görünümünü kökten değiştirmekte de kullanıldı.
Opaklaştırıcılar: Camın şeffaflığını ortadan kaldırarak onu süt beyazı veya opak hale getirmek için kalay oksit (SnO2) veya kemik külü (kalsiyum fosfat) gibi kimyasallar havanlarda aşırı derecede ince bir toz haline getirilirdi. Bu ince öğütülmüş tozlar erimiş cama eklendiğinde, camın içinde mikroskobik kristaller oluşmasına neden olurdu. Bu kristaller ışığı dağıtarak cama o meşhur opak veya opal (yanar döner) görünümü verirdi. Bu süreç, günümüzün modern boya ve kaplama teknolojilerinin temelini oluşturur.
Porselen ve cam havanlar, yıllar önce simyacıların gizemli cevherleri ve büyülü iksirleri hazırladığı basit araçlardı. Ancak bugün dahi modern kimya laboratuvarlarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Kimyasal saflığı korumak, maddeleri atom altı düzeyde karıştırmak ve reaksiyonlar için ideal hazırlığı sağlamak için modern analitik kimyada hala porselen havanlar kullanılmaktadır. Antik simya, bize maddenin dönüştürülmesi hayalini miras bıraktı; porselen havanlar ise bu hayalin gerçekleşebileceği bir araç olma imkanı sağladı.
Arcasoy ailesine teşekkürlerimizi sunarız. Özgün fotoğraflar ve metin izinsiz kullanılamaz.

