2 Kasım 2010 Salı

İLGİNÇ BİR ÖRNEK

Çanakkale'de yaşayan bir dostumuz tarafından, ilginç bir örnek olarak tarafımca incelenen aşağıda fotoğrafı bulunan seramik, sıradışı özelliğiyle dikkat çekmekte. Çamur ve biçim özellikleri ile, geleneksel Çanakkale seramiklerine ait bir örnek olduğunu kişisel olarak düşünmüyorum. Gövde üzerinde yer alan 3 adet minyatür testi örneğine daha önce hiç rastlanmadı diye biliyorum. Belki de yanılıyoruz fakat en doğru bilgi Prof.Erdinç Bakla tarafından verilecektir. Görüşünü almak üzere değerli hocamızdan yanıt bekliyorum. Ayrıca bu seramik hakkında, fikri ya da bilgisi olan veya paylaşmak isteyen arkadaşlarımızın fkaragul@comu.edu.tr adresine yazmalarını rica ederiz.




Seramiğe ait bazı bilgiler ise şöyle: Ana emziği oluşturan küçük testicik kırılmış durumda. Boyun kısmında izleme rulosu ile dekor oluşturulmuş, ki böyle bir özellik Çanakkale örneklerinde yok. Sinterleşmesi yeterli. Yüzey sırsız, astarsız ve perdahsız. kireç lekesi izleri mevcut. Yüksekliği ~32 cm. Karın çapı ise ~12 cm.

AMASYA MÜZESİNDE ÇANAKKALE SERAMİKLERİ

Arkeolog ve fotoğraf sanatçısı dostum Aykan Özener'in, Eylül 2010 tarihinde Amasya gezisi sırasında benim için çekmiş olduğu ve gelenesel Çanakkale seramiklerinin teşhir edildiği vitrin, Çanakkale kenti için anlamlı bir görüntü sergilemektedir. En kısa zamanda, küçük de olsa böyle bir görünüme kavuşma dileğiyle.

AKKÖYLÜ ÇÖMLEKÇİ EMİNE TÜRKER

2009 yılında asmaların olgunlaştğı ılık bir yaz günü, periyodik aralıklarla ziyaret ettiğim Ezine ilçesine bağlı Akköy'ü bir kez daha ziyaret ettim. Üsküfçük köyünde topladığımız antik curufları, ve maden örneklerini arabaya yerleştirip, soluğu Akköy'de aldık. Yerel amatör madenci Tezel Aldemir Bey, Seramikçi M.Berrin Kayman ile birlikte, köy meydanında bize kılavuzluk eden delikanlının eşliğinde, son çömlekçilerden Emine Türker'in evinin kapısına vardık. Sürpriz ziyaretimize rağmen, evde kendisini bulabilmek bizi sevindirdi. Kapıyı bize torunu ile birlikte açtı. Bir miktar soluklanıp, sohbet ettikten sonra, kendisinden edindiğim kısa notları düzenlemek üzere defterimi çantama koyup, eski ilkokula doğru yürüyüşe geçtik. Her zaman olduğu gibi konumuz çömlekçilik. Kendisinin yıllar boyunca yapıp ettikleri ve köydeki çömlekçiliğin son durumu. Çanakkale Seramik fabrikaları bir dönem Akköy çömlekçiliğini canlandırabilmek için, olumlu bir adım atarak, atıl durumdaki köy ilk okulunda atölye oluşturma girişiminde bulunmuştu. Bahçeye de 2 adet büyük odun fırını inşa edildi. Fakat proje yürümedi. Nedenine gelince belirli faktörler var tabi ki. Fakat en önemlisi Çanakkale'de seramiğin para etmeyişi. Halkın ve yerel idarecilerin konuya sahip çıkmamaları. Başka faktörler de var tabi ki. Son ustaların yeni ustalar yetiştirmeyişleri de bu konu da önemli bir etken. Emine Teyze de geç bir çırak yetiştirerememiş malesef. Eğer bir çırak yetiştirebilseydi, şimdiye o da çoktan bir usta olmuştu ve o da yeni çıraklar yetiştirerek, hiç değilse Akköy çömlekçiliğini yaşatma adına bir katkı sağlayabilirdi. Malesef gerçekleşememiş bir dilek. Torununa sordum. Sen bu mesleği seviyor musun diye. Malesef yakınından bile geçmemiş, ninesinin. Fırsattan istifade Ayşe Teyzenin kendi ağzından notlar almaya devam ettim.
Emine Türker, 1945 yılında Koruyucuoğulları kızlık soyadı ile dünyaya gelmiş. 1960 yılında 15 yaşında iken Ahmet Türker ile evlenerek çömlekçiliğe başlamış. Kayınpederi Mehmet Bey ve kayınbiraderi Mustafa Bey de, o dönem çömlekçilik yapmakta imiş. Kendisi ise son çalışmalarını 2005 yılında tamamlayarak çömlekçilik mesleğine veda etmiş. Aktif olarak çalıştığı dönemde ne tür formlar ürettiğini sorduğumda şu bilgilere ulaştım: Kavanoz: Bir nevi turşu kavanozu, Dıngıl:10-20 cm. arası bir tür bardak, Yatın: Dıngılın bir boy büyüğü 25-30 cm. arası ebatta. Küçük çakıl da denmekte. 20'lik: Yatının büyüğü. Testi: 20'liğin büyüğü. Bocut yada ağzı açık da denilmekte. Geniş ağızlı: Testinin büyüğü. Emine Teyze, kap formlarının genel tipolojisini böyle sıralanıyor ve bu formların hazırlandığı çamurun yapısı ise şöyle: 12 küfe toprak, 6 küfe kum ile karıştırılarak hazırlanan çamur çömlekçi çarkında kullanılmaya hazır hale gelmekte. Eğer çamur yapısındaki kum az olursa, çamur çok özlü olmakta ve dayanıklılığı azalmakta. Dekor amacıyla kullandıkları beyaz renkli kili İntepe yolunda bulduklarını, kırmızı aşı boyasını ise Üsküfçü Köyü'nden temin ettiklerini notlarımın arasına kaydettim. Hukukumuzun eskiye dayanmasına istinaden, gezi ve yazım sırasında kendisine "Emine Teyze" diye hitap ettiğim, yüreği sevgi dolu insana veda ederek, soluklanıp dinlediğimiz evinin avlusundan ayrılıp, dönüş yoluna geçiyoruz. Bir başka baharda yine görüşmek üzre. (Bu yazı gezi sırasında alınan notlardan derlenerek kısa bir özet halinde, 1 Kasım 2010 tarihinde kaleme alınmıştır.)