21 Aralık 2012 Cuma

17. YÜZYILDA AVRUPALI BİR ÇÖMLEKÇİ


Barefoot Hafner adlı çömlekçinin 1605 tarihinde atölyesinde çalışırken resmedildiği bu el yazması kitap, Amb. 317b.2° Folio 71 recto (Mendel II) adıyla kayıtlanmış bulunmaktadır.  Kitabın geneli o dönem meslek gurupları hakkında açıklayıcı ve görsel bilgiler vermektedir. Çömlekçi bir sürahi şekillendirirken görülmektedir. Oturduğu yerin hemen sağında üç kil topağı şekillendirilmeyi beklemektedir.  Raf ve masada daha önce şekillendirilmiş olan ve bir kısmının sırlı olduğu belli olan (sarı ve yeşil olan örnekler muhtemel sırlı olmalıdır, aksi takdirde renk farkının bir anlamı olmaz) kulplu ve kapaklı farklı seramikler yer almaktadır. Çömlekçi çarkı çok ilkel bir mekanizmaya sahip olup, bu çark üzerinde üretim yapılabileceği şüpheli bir durumdur. Çömlekçi atölyesinin detayları incelendiğinde, atölyenin metal kapısının menteşeleri ve kilidi dahi düşünülerek resmedilmişken, çömlekçinin ellerini ıslatmak için kullandığı su kabı malesef gösterilmemiştir. Üstelik çömlekçinin giydiği pelerinimsi kıyafet de üretim yapan bir ustanın tercih edeceği bir kıyafet değildir. Resimdeki diğer detaylar çizer tarafından gözden kaçırılmamıştır. Yerde duran çamur yığını, iki sürahi su kabı ve orjinal kayıtta sırlı fayans soba olarak adlandırılan yerde duran iki tane yeşil dikdörtgen prizması görünümlü obje ilginçtir. Kişisel yorumum, bu resmi çizen kişi bir şekilde herhangi bir çömlekçiyi çalışırken izlemiş fakat bir takım detayları atlamıştır. Bu çizimi ise hayalinden yapmış olabileceği ihtimali üzerinde durmaktayım. Orhinal metnin Almanca olması ve kaligrafik açıdan okumanın zorluğu daha detaylı bilgi edinmemize imkan vermemekte. Yine de o dönem üreticileri hakkında bilgi vermesi adına önemli olduğunu düşünüyorum.
Kaynak:http://www.nuernberger-hausbuecher.de/index.php?do=page&mo=2

19 Aralık 2012 Çarşamba

SERAMİK TEMASININ TÜRK FİLATELİSİNDE KULLANIMI


1956 Truva Turistik Seri
Türk filatelisi  konu olarak seramiği sevmektedir fakat seramikçilerimizi sevmemektedir. Seramikçileri sevmemek ne demek, yazının devamında anlaşılacak. Saptayabildiğim kadarıyla 1956 yılları ile 2009 yılları arasında basılan toplam 21 serideki 44 pulda, farklı seramikler tema olarak seçilip kullanılmıştır. Yalnızca 2007 ve 2010 yıllarında basılan 2 adet ilk gün zarfında ise seramik teması kullanılmıştır. Bu zarfların pullarında seramik yoktur fakat zarf baskılarında seramik görülmektedir. Pullarda kullanılan seramiklerin 18 tanesi arkeolojik eser iken 18 tanesi etnografik nitelikli çini ve evani özelliğindeki seramiklerdir. Yalnızca 7 tanesi güveç ve servis tabağı görünümlü günlük kullanım seramiği olup, sanat eseri sayılabilecek hiç bir çağdaş seramikçinin eserine yer verilmemiştir. Oysa ki Türk resim ve heykelinden önemli ressam ve heykeltraşların çalışmalarına Türk pullarda yer verilirken, ne yazık ki, hiç bir Türk seramikçisi çalışmalarıyla bir pula konu olamamıştır. Acaba seramik denilince akla daha önce kullanılmış olan hep bu tür örnekler mi gelmektedir, yoksa gelmesi mi beklenmektedir? Yurt içinde ve dışında yapıştırıldığı zarfların üzerinde seyahat edip, farklı mekanlara ulaşabilen pullardaki görüntülerde hiç bir çağdaş Türk seramikçiye yer verilmemiş olması, bu durumun ressam ve heykeltraşlar kadar seramikçilerin önemsenmediği gerçeğini ortaya koymaktadır. Pullar önemli bir tanıtım ve bilgilendirme özelliği taşır, koleksiyonu ve müzayedeleri yapılır. Günümüzde gelişen teknoloji ile artık posta yolu ile iletişimin tercih edilmeyişi, pulları bir miktar gözden düşmüş olabilir. Nerdeyse pek çoğumuz eposta ve kısa mesajlarla gün içinde pek çok kez haberleşip, ruhsuz bir iletişim yöntemini kullanmaya mecbur bırakılmış kimseleriz. Güzel yazan bir dolmakalemle son kez imzamızı atıp, mektuba pulu yapıştırışımızı kaç kişi hatırlıyor?
 
Beklediğimiz birisinden gelen mektubun gecikmesi ve yarattığı heyecan duygusu. Sanırım bunları giderek kaybediyoruz. Fakat bu mektuplaşmanın ve pulların tamamen önemini yitireceği anlamına gelmez. Sevdiklerimize pullu mektuplar yollayalım, bir zahmet postahaneye kadar gidelim ve güzel pullar seçelim. Hatta kendi pullarınızı tasarlayarak bastırabiliyordunuz bir zamanlar, kendi seramiklerimizi pullara neden basmayalım. PTT böyle bir hizmet vermekte. Bu duruma beni sevindirn tek örnek Prof. Zehra Çobanlı'nın üzerinde seramik eserinin de bulunduğu pulu göstermek olacaktır. Umarım bundan sonraki basılacak yeni pul serilerinde, önemli Türk seramikçilerinin çalışmalarına yer verilir ve bizler de ruhu olan mektuplaşmaya daha çok önem vererek, pul kullanmayı sürdürebiliriz.


 
1966 Türk Çinileri
 
1974 Tarihi Eserler

1975 Bölgesel İşbirliği

1976 CEPT

1977 Türkiye İran Pakistan Bölgesel İşbirliği

1983 Avrupa Konseyi Sanat Sergisi


1985 Topkapı Müzesi III

1986 Topkapı Müzesi III

1987 Topkapı Müzesi IV

1989 Tarihi Eserler


1990 Tarihi Eserler

1991 Tarihi Eserler

1991 Türk Seramik Sanatı

1992 Tarihi Eserler

1993 Akdenizin Kirliliğe Karşı Korunması

1994 Türk Mutfağı


2007 Türk Mutfağı

2007 Anadolu Uygarlıklları (FDC)

2009 Türkiye Portekiz Konulu Ortak
2009 Anadolu Uygarlıkları

2010 Anadolu Uygarlıkları Eski Tunç Çağı
2012 Yöresel Yemeklerimiz
Kaynak: http://www.ptt.gov.tr/?wapp=postalServices_tr&id=53847B86-7CD4-48DC-B429-63511CBF5873&open=1&im=3