12 Nisan 2010 Pazartesi

MAKALE, BİLDİRİ, PROJE

Çanakkale Seramikleri ile ilgili yapılan yayınları listelemek amacıyla, ulaşabildiğim başlıklara burada yer verilecektir.
-2011, Ali Osman UYSAL, "Akköy, An Unknown Pottery Center from the Period of Emirates in Turkey". P 80 in I4th International Congress of Turkish Art, Paris, College de France 19-21 September 2011. Paris: International Congress of Turkish Art.
-2011, Billur TEKKÖK, "Remnants of Çanakkale Glazed Ware Production: A Long Tradition of Glazing in the Troad Region" Near Eastern Archeology, December Vol. 74 Issue 4, 226-235
-2010, M.Fatih KARAGÜL "Çanakkale Eceabat Kilinin Düşük Dereceli Borakslı Sırlarda Kullanımı" ÇOMÜ BAP Projesi 2009/12
-2009, Nalan Danabaş TUNCER, "Akköy'ün Dünü, Bugünü" Atatürk üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, sayı:9
-2009, Ali Osman UYSAL, "Akköy Osmanlı Seramik Atölyeleri" (Madde 7), Çanakkale Değerleri Envanteri Kitabı, ÇOMÜ
-2009, Halide OKUMUŞ, "Çan Seramikçiliği" (Madde 49), Çanakkale Değerleri Envanteri Kitabı, ÇOMÜ
-2009, M.Fatih KARAGÜL, "Çanakkale Seramikleri" (Madde 72), Çanakkale Değerleri Envanteri Kitabı, ÇOMÜ
-2008, Ali Osman UYSAL, "Ezine Akköy'de Tarihi Anıtlar ve Seramikçilik", Ezine Değerleri Sempozyumu, Bildiriler kitabı Sf: 1-26, Çanakkale
-2008, Erdinç BAKLA, "Çanakkale'de Seramiğin Dirilişi", Fokus Temmuz-Ağustos sayısı, sf: 28-32
-2008, M.Fatih KARAGÜL, M.Berrin KAYMAN, Hülya ACAR, "Seramik Şehri Çanakkale Projesi“ Çanakkale İli Değerleri Sempozyumları, Çanakkale Merkezi Değerleri, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale
-2008, Halide OKUMUŞ, Canan ALDIRMAZ AĞIRTAN, Selehattin YILMAZ, "Sağlık açısından Çanakkale seramikleri", Çanakkale ili değerleri sempozyumları, Çanakkale onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale
-2008, Erdinç BAKLA, "Çanakkale Seramikleri", sf:40, ULAK Sayı 6,
-2007 Özkul FINDIK, N. “Çanakkale Seramikleri.” Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı. İstanbul, sf: 365-376.
-2007 Ali Osman UYSAL, "Akköy: Tarih ve Seramik", Ege Üniversitesi, XI. Ortaçağ-Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu, Bildiriler Kitabı, Sf: 401-412
-2007, Ayşegül Türedi ÖZEN, Esin KÜÇÜKBİÇMEN, "Çanakkale Seramiklerinin Tanıtılması ve Yaşatılması Çalışmaları ile Günümüz Yorumları", SERES
-2006, B., Psaropoulou, "Tsanakkale: to kastro tön angeiôn: katalogos periodikès ekthesés: Kentro Metetes Neôterès Kerameikés", ed. B. Psaropoulou. Rethymno: Kentro Meletês Neôterës Kerameikés.
-2006, Filiz SANAY, Ayşe ÇAPAR, Adil DOĞAN, Selahattin YILMAZ, "Akköy Yöresi (Ezine, Çanakkale) Seramiklerinin Özellikleri Ve Kimyasal Analizleri", III.Ulusal Analitik Kimya Kongresi,P-111(Poster Bildiri) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Fakültesi ; Kimya Bölümü, Çanakkale,
-2006, Yeşim ZÜMRÜT, "Çanakkale Seramikleri, Çanakkale Dosyası", sf:132-135, Aynalı Pazar Gazetesi yayını, İstanbul
-2005 Zerrin Günal ÖDEN, “Erken ve Geç Osmanlı Dönemi Çanakkale Seramikleri Üzerine Bir Değerlendirme.” 20. Arkeometri Sonuçları Toplantısı, sf:159-166.-2005, Mehmet UYANIK, "Çanakkale Seramiklerinin Tarih Boyunca Gelişimi, Sanayi ve Eğitimle İlişkilendirilmesi" Kale Kültür Sayı 1, sf:16,
-2005, Mustafa HOŞNUT, Yaratıcı Halk Sanatına Örnek: Türk Devri Çanakkale Seramikleri; sf:37, Kale Kültür Sayı 2,
-2005, Ayşe GÜLER, Hürriyet DEMİRHAN, "Geleneksel çanakkale seramikleri sırlarının üretilmesinde Biga Işıkeli perlitinin kullanılması", SERES III. uluslararası katılımlı seramik, cam, emaye sır ve boya semineri
-2005, "Çanakkale’yi bir seramik şehri yapmak için tekrar tanıtmalıyız", sf:16, Troy, Sayı 5,
-2005, Erdinç BAKLA, Siz Çanakkaleliler ne büyük potansiyele sahip olduğunuzu biliyor musunuz?; sf:36, Troy, Sayı 9,
-2005, "Eceabat’ta bir Çanakkale seramiği atölyesi hikayesi", sf:30, Troy, Sayı 10,
-2005, M. Berrin KAYMAN, Adil DOĞAN, Fatma BAYCAN, Selahattin YILMAZ, "Akköy Yöresi (Ezine, Çanakkale) Fırın Curuflarının, Bor Bileşikleri İle Pişmiş Toprak Üzerindeki Renklendirme Uygulamaları", (poster bildiri), Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, XIX. Ulusal Kimya Kongresi, Kuşadası
-2005 Selahattin PEKŞEN, "Geleneksel Çanakkale Seramikleri'ne Günümüzde Bir Bakış" SERES
-2005 Ayşe GÜLER "Geleneksel Çanakkale seramikleri; çamur, astar ve sırlarının günümüz teknolojisi ile aslına uygun olarak geliştirilmesi ve hazırlanması", DPT
-2003, Ayşe GÜLER, "Gelibolu Ilgardere köyü yüzey araştırmasında bulunan seramik örnekleri", Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 19. Arkeometri Sonuçları Toplantısı, Ankara, Yayın No: 2996 ISBN: 975-17-3108-9
-2003, M.Berrin KAYMAN, Berna GÜNDÜZ, "Çanakkale Akköy Yöresi Fırın Curuflarıyla, Pişmiş Toprak Yüzeylerdeki Renklendirme Uygulamaları", 3. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu Bildiriler kitabı, sf:104-109
-2002, Beate BÖHLENDORF, "Ein neuer Typ der Çanakkale Ware", Sf:31-43 in Prof Dr. Gönül Öney'e Armagan, 10-13 Ekim 2001 Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu: Bildiriler Kitabı, Izmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Eakültesi Sanat Tarihi Bölümü.
-2002 Sibel SEVİM, Yeşim KARAMAN, "Çanakkale Seramikleri ve Eceabat Yöresi Çömlekçiliği" 2. Uluslararası Pişmiştoprak Sempozyumu, Eskişehir
-2002, Çanakkalele (Akköy) Çömlekçiliği Tükeniyor!, sf:42, Su dergisi, Sayı 6
-2001, Ayşe GÜLER, Çanakkale Çan İlçesi Yaveller Köyü Çömlekçiliği, 2.Uluslararası Avanos Uygulamalı Seramik Sempozyumu bildiriler kitabı, sf:21-38
-2000, Bedri YALMAN,"İznik Roma Tiyatrosunda Bulunan Erken Osmanlı Seramiklerinin Çanakkale Seramikleri ile Benzerlikleri", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını Sempozyumu, Ç.O.M.Ü.
-2000, Belgin Demirsar ARLI, "Fransız Halk Seramiğinden, Çanakkale Seramikleri Stilinde Bir Grup", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Ergül ÖNGE, "Özel Kolleksiyonda Bir Grup Çanakkale Seramiği", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000 Filiz SANAY "Çanakkale seramikleri" , Eylül, Skylıfe dergisi
-2000, Filiz SANAY, "Eski Çanakçılar Çarşısı ve Bugünkü Durumu" Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Filiz YENİŞEHİRLİOĞLU, "Tekfur Sarayı ve Eyüp Çömlekçiler Mahallesi Kazılarından Çıkan Çanakkale Seramikleri ve Köken Sorunları", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Filiz SANAY, Çanakkale'de Eski Çanakkale Seramiklerinin Üretimindeki Yerinin Tarihçesi, ÇASİAD Yayın Organı, Mayıs-Temmuz, Sf:8-9
-2000, Gönül ÖNEY, "Sadberk Hanım Müzesi Çanakkale Seramikleri Kolleksiyonundan Yeni Örnekler, Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını", Ç.O.M.Ü.
-2000, Katherina Kore ZOGRAFOU, "Kerameika tou Tsanak Kale", 1670-1922, Athens: Hidryma Meizonos Hellenismou.
-2000, Katherina Kore ZOGRAFOU, "The Spreading of Çanakkale Wares Through Greece", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Naci ZEYREK, "Hayvan Formlu Çanakkale Seramikleri Üzerine Yaklaşım", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Sait BAŞARAN, "Enez'de Bulunan Çanakkale Grubu Seramikleri", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Sevim ÇİZER, "Çanakkale Seramikçiliğinin Ege Adaları Seramikçiliğiyle Bağları", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Zehra ÇOBANLI, "Çanakkale Seramiklerinin 16. ve 19. Yüzyıllardaki Bilimsel Özellikleri", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000, Zeki SÖNMEZ, "Bazı Özel Örneklerle Çanakkale Üretimi Seramiklere Bir Bakış", Çanakkale Seramiğinin Dünü Bugünü Yarını, Ç.O.M.Ü.
-2000 "Geçmişten Günümüze Çanakkaleler" Seramik Sanat Bilim Teknoloji , Nisan, sayı:8
-1997, Cihat SOYHAN, "Çanakkale'den Pupa Yelken: Çanakkale Seramiklerinden Kalyon Motifli tabaklar" P Sanat Kültür Antika, Sayı:6
-1996, Belgin DEMİR SARILI, Şebnem AKALIN-Hülya YILMAZ ile “Katalog”, Çanakkale Seramikleri/Çanakkale Ceramics, İstanbul, sf:20-160
-1993, Erdinç BAKLA, "Eşsiz Üç Çanakkale Seramiği", Antika Kültürü, Sayı:1
-1984 “Akköy Testiciliği ve Sorunları.” 2. Ulusal El Sanatları Sempozyumu bildirileri
(18-20 Kasım 1982, İzmir). sf: 246-253.
-1985, Sevim ÇİZER, "Antik Çağdan Günümüze Batı Anadolu çömlekçiliği, Yaşayan Uzantısı" 4. Ulusal El Sanatları Sempozyumu, Menemen
-1985 Yücel ERDEM, "Çanakkale Seramikleri" Antika dergisi Mayıs sayısı, sf:2
-1982, Gülsen YENER, "Akköy Testiciliği ve Sorunları", 2.Ulusal El Sanatları Sempozyumu
-1982, Güngör GÜNER, "Çanakkale'de Geç Devir Osmanlı Seramikleri" Bilim Birlik Başarı, Sayı:33
-1980, Aşkıdil AKARCA, "Çanakkale'de Yeni Bir Çanak Çömlek Merkezi" T.T.K. 8. Türk Tarihi Kongresi
-1979 “Çanakkale’de Yeni Bir Çanak Çömlek Merkezi.” VIII. Türk Tarih Kongresi
(Ankara, 11-15 Ekim 1976), Kongreye Sunulan Bildiriler, I, Ankara, 501-506.
Aslanapa, O. Ve diğ.
-1976, Aşkıdil AKARCA, "Çanakkale'de Karamenderes Çevresindeki Eski Köy Yerleşmeleri" İ.Ü Tarih Dergisi, Sayı:30
-1971, Gönül ÖNEY, "Türk Devri Çanakkale Seramikleri" Çan Seramik Fabrikaları Yayını
-1939, A. LANE, "Turkish Peasant Pottery from Chanak and Kutahia", Connoisseur 104:232-59
-........, Deniz AYDA, "Çanakkale Seramikleri" Vakıflar Dergisi, SAyı: XXVI, Vakıflar Genel Müdürlüğü
-......., Filiz SANAY, "Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü"
Eksik olduğunu saptadığınız yayınları, katkı sağlamak amacıyla sitede yayınlamak için, adresime yollayabilirsiniz. İletişim: fkaragul@comu.edu.tr

ÇANAKKALE ECEABAT KİLİNİN DÜŞÜK DERECELİ BORAKSLI SIRLARDA KULLANIMI

Yrd.Doç.M.Fatih Karagül tarafından gerçekleştirilen bu projede Çanakkale’nin yer altı zenginliklerinden olan ve seramik üretiminde kullanılabilen hammaddelerden bazıları üzerinde, uygulanabilirlik saptaması üzerine çalışmalar yapılmıştır. Özellikle düşük dereceli sırların çömlekçiler tarafından tercih edilir oluşu, projenin başlangıç aşamasında fikir verici olmuştur. Günümüzde özellikle unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Çanakkale çömlekçiliği adına, yeniden canlandırma çalışmalarına destek olabilmek için de önem arz eden bu projede laboratuar çalışmaları sonucunda elde edilen veriler, gelecekte gerçekleştirilecek benzer nitelikli çalışmalara da ışık tutacaktır. Projenin gerçekleşmesinde Çanakkale Onsekiz mart Üniversitesi BAP Komisyonu tarafından 2009/12 nolu proje desteği alınmıştır.


Bu projede; bir seramik kenti olan Çanakkale’nin, sahip olduğu doğal hammadde olanaklarının, düşük dereceli seramik sırlarında (1020 santigrat derece) kullanılabilirliğinin tespiti yönünde çalışılmıştır. Hazırlanan sırların, özellikle yerel çömlekçilerin de kullanabileceği niteliklerde olması amaçlanmıştır. Bunun için Eceabat yöresi kilinin hem çamur bünyede hem de sır yapıcı hammadde olarak kullanılması üreticilere ekonomik bir olanak sağlayacaktır. Öte yandan Ezine yöresine ait kalsit ve Atikhisar kilinin kullanımı, yerel kaynakların kullanımı adına önemli bir değerdir. Sırlarda deneysel amaçlı ergiticilerden, boraks, kolemanit, sodyum feldspat ve potasyum feldspat kullanılmıştır. En olumlu sonuç borakstan elde edilmiştir. Projenin tamamlanması ile üniversite ortamında elde edilen sonuçların, pratik alanda KOBİ ler tarafından kullanılabilirliği, Üniversite-Sanayi ilişkisi adına da önemli bir adımdır.


Yapılan testler sonucunda, isteğe bağlı olarak geliştirilebilecek şeffaf sır reçetesi için, 100 gr. üzerinden aşağıdaki tartım elde edilmiştir. Tamamen yerel hammaddelerle üretilebilen bu sır,
1020 santigrat derecede pişirilmiştir. Projede kullanılan Eceabat kili, Atikhisar (Gavurkale) kili, Ezine (Araplar Boğazı) kalsitinin CP-AES ve Kimyasal analiz sonuçları yapılmıştır. Sonuçlara buradan ulaşabilirsiniz.

Boraks: 60 gr.
Ezine kalsit: 60 gr.
Gavurkale kili: 10 gr.
Eceabat Kili: 10 gr.

ÇANAKKALE SERAMİK ŞEHRİ KONSEYİ İLK TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Çanakkale Valiliği Belediye Üniversite Rotary Kulübü ortak organizasyonuyla kentin seramik kimliğini yeniden ele alıp yaşatmak adına başlayan çalışmalar kapsamında düzenlenen "Seramik Şehri Çanakkale Projesi" konsey toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan ÇOMÜ Rektörü Prof Dr. Ali Akdemir, seramik sanatının duyguları ifade eden özellikler taşıdığını duygusallığın günümüzde hem incelik hem maddiyat olarak tanımlandığını belirterek "o yüzden seramik her iki açıdan da bizim için duygusallığı yansıtıyor" dedi.Konsey toplantısında bir konuşma yapan Vali Orhan Kırlı, Seramik Şehri Çanakkale Projesinin Mimarı Prof. Dr. Erdinç Bakla'nın bir kentli olarak daha önce yaşadığı toprakların kültürüne sahip çıkma adına çok önemli bir misyon yüklendiğini belirterek geliştirilen projeye Valilik olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.



Kentin yüzyıllarca seramikle özdeşleşen kimliğini yeniden ele alıp yaşatmak üzere başlayan çalışmalar kapsamında Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konseyi toplantılarının birincisi gerçekleştirildi.
Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Erdinç Bakla, Troya"dan günümüze kadar gelen seramiklerin büyük bölümünün sergilenemeyip İstanbul Arkeoloji Müzesi`nin bodrumunda saklandığını, Çanakkale"ye kurulacak olan müzeye taşınmasının en büyük arzusu olduğunu söyledi.
Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi(ÇOMÜ) ve Çanakkale Rotary Kulübü`nün işbirliğiyle kentin seramik kimliğini yeniden ele alıp yaşatmak üzere başlayan çalışmaların çerçevesi içinde Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konsey toplantısının birincisi ÇOMÜ"de gerçekleşti.
1960"lı yıllara kadar var olan ve kendisinin de bir dönem staj yaptığı seramik fırınlarına günümüzde rastlanmadığını belirten Prof. Dr. Bakla, seramiğin Çanakkale için vaz geçilmez bir kültür olduğunu ifade etti.
Çanakkale adının seramikten alındığını hatırlatan Bakla, seramik yapımının sadece yakın tarihte değil, Troya döneminden beri Çanakkale ile anıldığını belirterek “Tarihsel önemi olan Çanakkale seramiğini yaşatmak Çanakkale`nin değerlerine sahip çıkıp yaşatmakla eşdeğerdir,” dedi.
ÇOMÜ Troya Kültür Merkezi`nde gerçekleşen toplantıya Vali Orhan Kırlı, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Ali Akdemir, Kale Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Cumhuriyet Başsavcısı İlmettin Köklü, Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar, sivil toplum kuruluşlarından yönetici ve temsilcilerin yanı sıra Yeditepe, Mimar Sinan, Hacettepe ve Işık üniversitelerinden öğretim üyeleri ve İstanbul"da yerleşik seramik antikacı ve müzayedecileri de katıldı.
Seramik duygusallığı
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, seramik sanatının duyguları ifade eden özellikler taşıdığını, duygusallığın günümüzde hem incelik hem de maddiyat olarak tanımlandığını belirterek “O yüzdendir ki seramik her iki açıdan da bizim için duygusallığı yansıtıyor,” dedi.
Akdemir, ÇOMÜ olarak Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konseyi`nin toplantısının ev sahipliğini üstlenmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
"Bizi Bakla uyandırdı"
Çanakkale"nin seramik özelliğinin yüzyıllardır bilinegeldiğini ancak teknolojik değişim yüzünden birçok meslek gibi seramik imalatının da Çanakkale"de erozyona uğrayıp unutulduğunu belirten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan“Yıllardır uyuduğumuz, unuttuğumuz seramik rüyasından bizi sayın Prof. Dr. Erdinç Bakla uyandırdı,” dedi.
Çanakkale`nin toprağının seramik özelliğine dikkati çeken Gökhan“Her gün üzerine basıp çiğnediğimiz toprağın farkına da sayın Bakla"nın uyandırmasıyla vardık. Ne yazık ki Troya"dan günümüze gelen bu özelliği yaşatamadık ama bugün, burada seramik sanatını yaşatmak adına bir arada olmamız gurur verici. Ben bunu kentin belediye başkanı olmanın ötesinde, birey olarak da çok önemsiyorum,” dedi.
Valilikten destek
Vali Orhan Kırlı da konuşmasında Seramik Şehri Çanakkale Projesi`nin mimarı Prof. Dr. Erdinç Bakla"nın bir kentli olarak daha önce yaşadığı toprakların kültürüne sahip çıkmak adına çok önemli bir göre yüklendiğini belirterek geliştirilen projeye valilik olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Konuşmalarda, Çanakkale"ye seramik müzesi kurulmasının en az Troya Müzesi kadar önemli olduğu, kent içinde belediyenin katkılarıyla geçici olarak oluşturulacak müzenin yanında Troya Müzesi içerisinde de seramik sergisinin yer almasının turizm açısından büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Toplantının ardından Truva Otel`de bir kokteyl ve akşam yemeği düzenlendi. Gecenin ev sahipliğini üstlenen Rotary Kulübü Dönem Başkanı Aysun Doğantan, açış konuşmasında projenin hızlı bir şekilde yol aldığını ifade etti ve “Çanakkalemiz`in eşsiz değerlerinden biri olan Çanakkale seramiklerinin yaşatılması ve geliştirilmesiyle ilgili çalışmaları Prof. Dr. Erdinç Bakla"nın önderliğinde, şehrimizin yöneticileriyle paylaşarak başlatmıştık. Daha sonra Çanakkale Valiliği"nin, Çanakkale Belediyesi"nin, 18 Mart Üniversitesi Rektörlüğü"nün, Troya Vakfı`nın, Yerel Gündem 21"in, Seramik Derneği"nin, tüm seramik gönüllülerinin ve projenin mimarı olan Çanakkale Rotary Kulübü`nün yer aldığı Seramik Şehri Çanakkale Kent Konseyi`nin oluşturulmasıyla bu çok önemli projeyi bütün Çanakkale`nin sahiplenmesini ve yürütülmesini sağladık. Bundan sonraki çalışmalarımız, Konsey Koordinatörlüğü görevini üstlenen üyemiz Rtn. Hülya Acar"ın çok yoğun emekleriyle yine bizlere önderlik eden hocamız Prof. Dr. Erdinç Bakla"nın da çabalarıyla tüm konsey üyelerince yürütülmüştür. Çanakkale"nin enerjisini verdiği bu güzel projenin ilgili ve yetkin kişilerin katkılarıyla büyüyüp güzelleşeceğinden eminim," dedi.
Doğantan, konuşmasına daha sonra şu sözlerle devam etti:
"Şehrimizin önder kurumlarının ve çok değerli seramik gönüllülerinin oluşturduğu bu konsey o kadar enerjik çalıştı ki kısa sürede çok ciddi yol alındığını hepimiz görmüş olduk. Köklü bir geçmişe sahip olan ve kurulduğu günden bugüne değin çok büyük projelere imza atmış olan Çanakkale Rotary Kulübünün dönem başkanı olarak Çanakkale"miz için çok şey ifade eden ve bundan sonrada çok şey ifade edecek olan Çanakkale Seramiklerinin yaşatılması ve geliştirilmesine yönelik bu büyük projenin Çanakkale kamuoyuna sunulmasını sağlayarak cazibe konusu haline getirmiş olmanın ve Çanakkale"nin bu projeye sahip çıktığını görmenin gururunu yaşıyorum. Çanakkale Seramikleri projesinin Uluslararası Rotary`de “Toplum Birlikleri Projesi” olarak kabul edilmesi de bizler için ayrıca bir gurur ve kazanımdır. Önümüzdeki dönemde bu proje için UR den ciddi boyutlarda maddi katkı beklemekteyiz” dedi.
Kaynak:www.turkiyeturizm.com

SERAMİK SANATÇISI ERDİNÇ BAKLA'DAN ZİYARET




Seramik Sanatçısı Prof. Dr. Erdinç BAKLA, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN’ı ziyaret etti. Çanakkale seramiklerinin yeniden halka ulaştırılması, öneminin vurgulanması gerekliliğine değinildiği görüşmede, eski kilisenin bulunduğu alandaki eski binanın yerinin istimlak kararının alındığını, kamulaştırma işleminden sonra binanın restore edilerek seramik müzesi için belediye tarafından tahsis edileceğini açıklayan Belediye Başkanı Sayın GÖKHAN, kentte seramik üzerine çalışmaların yoğunlaştığını ifade etti.

Erdinç BAKLA, yakın zamanda Çanakkale’de konferans vereceğini, “Seramik Şehri Çanakkale” açılış toplantısı ile startı vereceklerini ifade etti. Onsekiz Mart Üniversitesi Kültür Evi’nin alt katının da seramik sergileme alanı olarak üniversite tarafından verildiğini müjdeleyen Sayın BAKLA, Çanakkale Valiliğinin 25 parça seramiğin sergilenmesine izin verdiğini de belirtti.

06.03.2008

Kaynak:http://belediyeden.com/97/canakkale-belediyesi/732121/seramik-sanatcisi-erdinc-bakladan-ziyaret.html

Bu haberin akabinde yaşanan pek çok gelişme sonrasında, kurulan Seramik Konseyi çalışmalarının da katkılarıyla, Seramik Müzesi olarak eski er hamamının kullanılması kesinleşti. Hamamın yenilenmesi ile ilgili çalımalar başladı ve devam etmekte. Yapılan protokol gereği müze olarak kullanılacak hamam, askeriyeden geçici süre ile Çanakkale Belediyesi adına devralınmıştır.

11 Nisan 2010 Pazar

SERAMİK ŞEHRİ ÇANAKKALE

Kentin yüzyıllarca seramikle özdeşleşen kimliğini yeniden ele alıp yaşatmak üzere başlayan çalışmalar kapsamında Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konseyi toplantılarının birincisi gerçekleştirildi.
ÇANAKKALE- Kentin yüzyıllarca seramikle özdeşleşen kimliğini yeniden ele alıp yaşatmak üzere başlayan çalışmalar kapsamında Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konseyi toplantılarının birincisi gerçekleştirildi.
Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Erdinç Bakla, Troya"dan günümüze kadar gelen seramiklerin büyük bölümünün sergilenemeyip İstanbul Arkeoloji Müzesi`nin bodrumunda saklandığını, Çanakkale"ye kurulacak olan müzeye taşınmasının en büyük arzusu olduğunu söyledi.
Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi(ÇOMÜ) ve Çanakkale Rotary Kulübü`nün işbirliğiyle kentin seramik kimliğini yeniden ele alıp yaşatmak üzere başlayan çalışmaların çerçevesi içinde Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konsey toplantısının birincisi ÇOMÜ"de gerçekleşti.
1960"lı yıllara kadar var olan ve kendisinin de bir dönem staj yaptığı seramik fırınlarına günümüzde rastlanmadığını belirten Prof. Dr. Bakla, seramiğin Çanakkale için vaz geçilmez bir kültür olduğunu ifade etti.
Çanakkale adının seramikten alındığını hatırlatan Bakla, seramik yapımının sadece yakın tarihte değil, Troya döneminden beri Çanakkale ile anıldığını belirterek “Tarihsel önemi olan Çanakkale seramiğini yaşatmak Çanakkale`nin değerlerine sahip çıkıp yaşatmakla eşdeğerdir,” dedi.
ÇOMÜ Troya Kültür Merkezi`nde gerçekleşen toplantıya Vali Orhan Kırlı, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Ali Akdemir, Kale Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Cumhuriyet Başsavcısı İlmettin Köklü, Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar, sivil toplum kuruluşlarından yönetici ve temsilcilerin yanı sıra Yeditepe, Mimar Sinan, Hacettepe ve Işık üniversitelerinden öğretim üyeleri ve İstanbul"da yerleşik seramik antikacı ve müzayedecileri de katıldı.
Seramik duygusallığı
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, seramik sanatının duyguları ifade eden özellikler taşıdığını, duygusallığın günümüzde hem incelik hem de maddiyat olarak tanımlandığını belirterek “O yüzdendir ki seramik her iki açıdan da bizim için duygusallığı yansıtıyor,” dedi.
Akdemir, ÇOMÜ olarak Seramik Şehri Çanakkale Projesi Konseyi`nin toplantısının ev sahipliğini üstlenmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
"Bizi Bakla uyandırdı"
Çanakkale"nin seramik özelliğinin yüzyıllardır bilinegeldiğini ancak teknolojik değişim yüzünden birçok meslek gibi seramik imalatının da Çanakkale"de erozyona uğrayıp unutulduğunu belirten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan“Yıllardır uyuduğumuz, unuttuğumuz seramik rüyasından bizi sayın Prof. Dr. Erdinç Bakla uyandırdı,” dedi.
Çanakkale`nin toprağının seramik özelliğine dikkati çeken Gökhan“Her gün üzerine basıp çiğnediğimiz toprağın farkına da sayın Bakla"nın uyandırmasıyla vardık. Ne yazık ki Troya"dan günümüze gelen bu özelliği yaşatamadık ama bugün, burada seramik sanatını yaşatmak adına bir arada olmamız gurur verici. Ben bunu kentin belediye başkanı olmanın ötesinde, birey olarak da çok önemsiyorum,” dedi.
Valilikten destek
Vali Orhan Kırlı da konuşmasında Seramik Şehri Çanakkale Projesi`nin mimarı Prof. Dr. Erdinç Bakla"nın bir kentli olarak daha önce yaşadığı toprakların kültürüne sahip çıkmak adına çok önemli bir göre yüklendiğini belirterek geliştirilen projeye valilik olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Konuşmalarda, Çanakkale"ye seramik müzesi kurulmasının en az Troya Müzesi kadar önemli olduğu, kent içinde belediyenin katkılarıyla geçici olarak oluşturulacak müzenin yanında Troya Müzesi içerisinde de seramik sergisinin yer almasının turizm açısından büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Kokteyl ve Akşam Yemeği
Toplantının ardından Truva Otel`de bir kokteyl ve akşam yemeği düzenlendi. Gecenin ev sahipliğini üstlenen Rotary Kulübü Dönem Başkanı Aysun Doğantan, açış konuşmasında projenin hızlı bir şekilde yol aldığını ifade etti ve “Çanakkalemiz`in eşsiz değerlerinden biri olan Çanakkale seramiklerinin yaşatılması ve geliştirilmesiyle ilgili çalışmaları Prof. Dr. Erdinç Bakla"nın önderliğinde, şehrimizin yöneticileriyle paylaşarak başlatmıştık. Daha sonra Çanakkale Valiliği"nin, Çanakkale Belediyesi"nin, 18 Mart Üniversitesi Rektörlüğü"nün, Troya Vakfı`nın, Yerel Gündem 21"in, Seramik Derneği"nin, tüm seramik gönüllülerinin ve projenin mimarı olan Çanakkale Rotary Kulübü`nün yer aldığı Seramik Şehri Çanakkale Kent Konseyi`nin oluşturulmasıyla bu çok önemli projeyi bütün Çanakkale`nin sahiplenmesini ve yürütülmesini sağladık. Bundan sonraki çalışmalarımız, Konsey Koordinatörlüğü görevini üstlenen üyemiz Rtn. Hülya Acar"ın çok yoğun emekleriyle yine bizlere önderlik eden hocamız Prof. Dr. Erdinç Bakla"nın da çabalarıyla tüm konsey üyelerince yürütülmüştür. Çanakkale"nin enerjisini verdiği bu güzel projenin ilgili ve yetkin kişilerin katkılarıyla büyüyüp güzelleşeceğinden eminim," dedi.
Doğantan, konuşmasına daha sonra şu sözlerle devam etti:
"Şehrimizin önder kurumlarının ve çok değerli seramik gönüllülerinin oluşturduğu bu konsey o kadar enerjik çalıştı ki kısa sürede çok ciddi yol alındığını hepimiz görmüş olduk. Köklü bir geçmişe sahip olan ve kurulduğu günden bugüne değin çok büyük projelere imza atmış olan Çanakkale Rotary Kulübünün dönem başkanı olarak Çanakkale"miz için çok şey ifade eden ve bundan sonrada çok şey ifade edecek olan Çanakkale Seramiklerinin yaşatılması ve geliştirilmesine yönelik bu büyük projenin Çanakkale kamuoyuna sunulmasını sağlayarak cazibe konusu haline getirmiş olmanın ve Çanakkale"nin bu projeye sahip çıktığını görmenin gururunu yaşıyorum. Çanakkale Seramikleri projesinin Uluslararası Rotary`de “Toplum Birlikleri Projesi” olarak kabul edilmesi de bizler için ayrıca bir gurur ve kazanımdır. Önümüzdeki dönemde bu proje için UR den ciddi boyutlarda maddi katkı beklemekteyiz” dedi.


Osmanlı seramiklerindeki tekneler

Şebnem Akalın Eryavuz
İznikli ve Çanakkaleli ustaların seramikler üzerine çizdiği tekne resimleri bizi yüzyıllar öncesinin düş yolculuklarına çıkarıyor. Bugün denizle ilgili bir hayal kurmaya ne dersiniz? Rüzgarı apazdan alarak yelkenleri açmış, dalgaları yararak ilerleyen bir yelkenlidesiniz. İster dümen tutun, ister rüzgar üstüne geçip oturun. Büyük kentin karmaşasından uzakta, denizin ortasında sevdiğinizle tek başınıza, yalnızca rüzgarın ve dalgaların sesi. Sessizlik demek daha mı doğru olacak? Uzaklarda başka tekneler, balık tutan sandallar, istavritlerin peşinden sahile kadar gelen yunuslar... Bunları yaşamak aslında ulaşılamaz bir düş değil. Biz evimizin bahçesinde kendi yaptığımız küçük bir yelkenliyle yıllardır bu keyfi yaşıyoruz. Denizi seviyorsanız, ona uzaktan bakmak yerine onunla birlikte olmalı, rüzgarla el ele alıp başınızı gitmelisiniz. Sizi teknemle bir yolculuğa çıkaramam ama, geçmişin yelkenlilerine bir yolculuğa çıkabiliriz hep birlikte. Ve her birimiz ayrı bir hayalin peşinde... Orhan Veli`nin dediği gibi; Gün olur, alır başımı giderim Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra... Tarih öncesi çağlarda suyun üstünde yüzen bir kütük parçasından esinlenerek ilk teknesini yapan, sonra bir kürek, bir dümen, bir yelken derken keşfetme duygusuyla ufka doğru yola çıkan ilk denizcilere hayran olmamak mümkün değil. Aslında tekneler bizi yalnızca uzak diyarlara götürmüyor, düş yolculuklarına da çıkmamızı sağlıyor. İster bir teknede olun, ister süzülüp giden bir tekneye kıyıdan bakın. Siz de hayaller kurmaz mısınız? Tekneler, deniz yolculukları, şairlere ve yazarlara ilham verdiği gibi ressamların da sevdiği konulardan olmuş; bir koya demirlemiş yelkenlileri, kıyıya çekilmiş sandalları, fırtınada ilerlemeye çalışan kalyonları, yoğun topçu ateşi altında savaşan gemileri tablolarında resmetmişler. Yalnızca ressamlar değil, geçmiş yüzyıllarda seramik ustaları da aynı duyguyla tabakları, şişeleri, bardakları, maşrapaları yelkenli teknelerle bezemişler. Örneğin 16. yüzyılın İznikli seramik ustalarının motif dağarcığında yalnızca laleler, karanfiller, gül ve sümbüller bulunmuyordu. Belki İznik Gölü`nde, belki de İstanbul Boğazı`nda, Marmara Denizi`nde yol alan küçük yelkenliler, dev kalyonlar seramikçilerin hayal dünyasından yola çıkmış, yelken açıp günümüze kadar gelmişler. KALYONLU TABAK Londra`da Victoria&Albert Müzesi`nde sergilenen mavi-beyaz renklerde İznik tabak 16. yüzyılın ilk yarısına ait ve şu anda bilinen en erken tarihli örnek. Bu tabakta gördüğümüz küçük üçgen yelkenli tekne motifi çok sevilmiş olmalı ki, 16. yüzyıl ortalarında ünlü mercan kırmızısının da kullanıldığı çok renkli başka benzerleri de yapılmış. Bu küçük yelkenliler kaya veya adacık olarak yorumlayabileceğimiz kıvrımlar arasında beyaz ya da mavi çizgili yelkenlerini açmış seyir yapmaktalar. Piri Reis`in Kitab-ı Bahriye adlı kitabını 1523`te Kanuni Sultan Süleyman`a sunduğu yıllarda, onun haritalarında görülen teknelerin benzerleri de seramikler üzerine yapılmış. 16. yüzyılın sonlarında Avrupa`da İznik seramiklerine ilginin başlamasıyla hariçteki tüccarlar için tabak, bardak imal edilmesinin çoğalması Saray`ın sipariş verdiği çinilerin yapımını geciktiriyor, bunun için İznik`e fermanlar bile gönderiliyordu. Ama bugün dünya müzelerindeki sayısız İznik seramiği bu dönemin ürünü olup, bunlar arasında kalyonlu tabaklar özel bir yer tutmakta. 17. yüzyıl gibi artık seramiklerin kalitesinin bozulduğu dönemde yapılan büyük tabakların çoğunun ortasında tek bir büyük Osmanlı veya Avrupa yelkenli tekne betimi bulunuyor. Tüm teknelerin yönünün sola doğru olmasını yadırgamamak gerek. Çünkü sağdan sola doğru yazı yazmaya alışkın olan ellerin çizdiği yelkenliler bunlar. Kalan birkaç usta da İstanbul`da Tekfur Sarayı`nda kurulan atölyelere getirilince İznik`te seramik üretimi sona erdi. Cennet bahçesini andıran çiçekli tabaklar, masal dünyasından hayvanlar, hülyalı bakışlarıyla def çalan güzeller, uzaklara yelken açmış gemili tabaklar artık yapılmaz olmuştu. RÜZGARIN YÖNÜ Aradan yaklaşık 150 yıl geçtikten sonra bu kez Çanakkaleli seramik ustaları yaptıkları tabakları yelkenli teknelerle bezemeye başladılar. Eski adı Kale-i Sultaniye olan Çanakkale, 18. yüzyılda çanak çömlek yapımıyla ünlenince adı bile değişmiş. 18. yüzyılın sonuyla 19. yüzyılın başlarında yapılmış olan gemi betimli Çanakkale tabakları Boğaz`dan geçen yabancı denizciler, gezginler tarafından hediyelik eşya olarak satın alınmış. Müzelerde ve özel koleksiyonlarda karşımıza çıkan bu seramiklerin bazılarında sakin havada, hafif bir rüzgarda yol alan bir tekne görürüz. Denizin nazlı dalgaları kavisli çizgilerle, sanki bir çiçek dalı gibi gösterilmiştir. Rüzgar o kadar hafif esmektedir ki bayraklar bile aşağıya sarkmaktadır. Şiddetli rüzgarda yol alan gemilerin ise yelkenleri şişmiş, rüzgarda çırpınan bayrak ve geminin baş tarafının dalgaların arasından denize dalışı havanın durumunu yansıtır. Bazen de gemi limana girmiş, yelkenlerini indirip iki baştan demir atmış, çevresini küçük sandallar kuşatmıştır. Çanakkale seramikleri üzerindeki bu gemi betimleri birkaç fırça hareketiyle usta eller tarafından bir çırpıda çizilivermiştir. Yüksek bordasında topları olan ağır savaş gemileri, çift direkli büyük ticaret gemileri, seyir halindeki kalyonlar, kalenin önüne demir atmış küçük yelkenliler... Günümüz ustaları da yaptıkları çini ve seramiklerde eski tekneleri model olarak kullanmayı sürdürüyorlar. Bunların hepsi mavi sulardan seramiklere yansıyan görüntüler. Odamızın bir köşesine koyduğumuzda, denizden uzak kaldığımız günlerde mavi koyların hayalini kurmaya devam edebiliyoruz.
01.07.2006
http://www.aksam.com.tr