7 Kasım 2011 Pazartesi

ÇANAKKALE'Lİ ÜRETİCİLERE FONKSİYONEL ÖNERMELER



Çanakkale'li çömlekçilere daha önce pek çok yeni biçim ve fikir katkısı sunarak, yeni seramik ürünler üretmeleri konusunda destek olmaya çalıştık. Fikir ve örneklerimizin bir kısmı ciddiye alınarak uygulandı ve faydalı sonuçlar da elde edildi. Örneğin daha önce ele aldığımız nar örneği, bunların en önemlilerindendir. Ek olarak fonksiyonel ürünler konusunda da teşvik edici olduk ve seramikçi Esen Hüsmenoğlu bu konuda başarılı oldu, özellikle de yoğurtlukları ile önemli katkı sağladı. Bana hediye ettiği bir yoğurtluğu ise keyifle kullanmaktayım. Bu noktada bazı seramikçiler, bunlara Çanakkale seramiği denmesine kızabilirler, fakat unutulmamalıdır ki ana mevzu bu seramiklerin geleneksel anlamda üretilmiş klasik Çanakkale seramiklerinin olmadığının vurgulanmasıdır. Geçmişte üretilen biçimler, geçmişte kalmalı, yapılan kopyalar, kötü de olsa kopya olduğu belirtilmeli, yeni önermeler ise özellikle vurgulanarak yeni fikir ve biçimler oldukları belirtilmeli, tanıtıcı etiket ya da ürün kimlik kartlarında bu bilgiler yazılmalıdır. Seramikçi olarak pek çok temadan fikir alınarak yeni biçimler türetilebilir, tasarlanabilir. Yeter ki bu biçimler amaçlarına doğru bir şekilde hizmet edebilsin. Örneğin içindeki sııvıyı doğru dürüst akıtmayan bir testi ya da şerbetlik kötü bir üründür. Ya da kaidesi üzerinde sağlıklı bir şekilde duramayan dekoratif bir parça, rahatlıkla düşüp kırılabileceği için, bence işe yaramazdır. Tasarım noktasında, sahip olduğumuz kültürel değerler farklı sentezlerle harmanlanabilir, böyle de olmalıdır. Aksi akdirde kısır bir ürün kalabalığı pazarda baskın bir hal alır. Bu noktada kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim ki; yukarıdaki örnek, yoğurtluk olarak şekillendirdiğim kapaksız fonsiyonel bir seramiktir. Biçimsel olarak klasik yoğurtlukların akside daha ince uzun bir yapıya sahiptir. Yoğurtlukların tümü bodur ve geniş olacak diye bir standart yoktur. Sonuçta işlevini yerine getirip getiremeyeceğidir önemli olan. Biçim olarak Avanos yöresinde üretilen kelle çömleğine benzese de, kulp yapısı ve gövde oranları farklıdır. Son dönem Çanakkale'lerde biçim olarak buna benzeyen örnekler olsa da bunlar genelde vazo olarak adlandırılmış kulpsuz örneklerdir. Çömlekçi tornasında şekillendirdiğim form, açık renk akıtma astarla dekorlanmış ve bakırlı şeffaf sırla sırlanmıştır. Gövdede yer alan tek bir madalyon, Klasik Çanakkale'lerle olan bağları korumaktadır. Bu yeni bir fikir olarak uyguladığım bir formdan ziyade kendi kullanımım için ürettiğim bir seramik olsa da, 2010 yılında A.B.D. de gerçekleştirdiğimiz etkinlikte Florida'daki sergide teşhir edilerek Kültür Derneği koleksiyonuna dahil olmuştur.