Geleneksel Çanakkale seramiklerinin teknik olarak kendinen önceki Bizans ve Selçuklu seramiklerinden etkilendiği gerçeği, ele geçen örneklerin incelenmesinden rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Bizans İmparatorluğu uygarlık olarak Ege adalarında da yayılım göstermiş, seramik üretimi ise bu adalarda da gerçekleşmiştir. Bizans sanatının islam sanatlarından etkilendiği gerçeği de muhakkaktır. Aynı dönemlerde benzer temalar hem Bizans hem de İslam sanatında paralellik göstermektedir. Bu durum Prof.Dr.Gönül öney tarafından da belirtilmiş konuyla ilgili detaylı bilgiler 1971 tarihli Selçuklu araştırmaları dergisinin III. cildinde belirtilmiştir. Çanakkale'li bir dalgıçın, neresi olduğunu belirtmediği bir noktada bularak bana getirdiği ilginç bir örnek buradaki çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden Arkeolog Nurettin Arslan'ın da inceleyerek belirttiği üzere Bizans dönemi adalar üslubu olarak tanımladığı seramik parça, kırık olmasına rağmen tam bir profil sunmakta ve biçim tam olarak belirlenebilmektedir. Genel olarak kaideli bir forma sahip olan seramik çanak, bant şeklinde kenar yapısın sahip ve bu kenarın dış yüzeyinde çentik dekor yer almaktadır. Form çarkta şekillendirilmiş ve astarlanarak sigrafitto dekor ile stilize kuş motifi işlenmiştir. Açık tonda kurşunlu yeşil sır kullanılarak, kazınan yerlerde etki belirginleştirilmiştir. Parça kırık olduğundan, sağlam bölgelerde kuş deseninin ayak, göğüs ve kanat ısımları görülebilmekteydi. Ayrıca tabakta boş kalan yerlerde bordür etkisinde floral dekor kullanılmıştır. Yapılan teorik çalışma ile Bizans dönemi farklı kuş dekorlu örnekler incelenerek, yırtıcı kuşların da kullanıldığı tespit edilmiş, bu tür kuşların kıvrık gagalı yapısı ve boyun geçişi eldeki örnekle birleştirilerek muhtemel yeni kuş dekoru oluşturulmuştur. Diğer unsurlar orjinale sadık kalınarak korunmuş, floral dekor sadeleştirilerek, yeni uygulamada tabağın bant şeklinde dekorlanmasında bordür olarak kullanılmıştır. Üretilen yeni uygulama birebir replika şeklinde gerçekleştirilmemiş, tabağın formu da değiştirilmiş, uygulamada pratik olması nedeniyle, çok çukur olmayan ve ayaklıksız bir biçim seçilmiştir. Ağırlıklı olarak dekor uygulaması üzerinde durulmuştur. Yeni uygulama, aynı eskisinde olduğu gibi sır altı dekorlanmış, fakat sigrafitto yerine koyu renk kontur çekilerek sır altı dekor boyası ile çalışılmıştır. Sır olarak yine orjinale sadık kalınarak uçuk yeşil bakırlı şeffaf sır kullanılmıştır. Dekor tamamlama çalışması tarafımca, fırça dekor uygulaması ise Kütahya'lı çinici Ramazan Kocabaş tarafından 28 cm.lik akçini tabağa gerçekleştirilmiştir. Deneysel olarak gerçekleştirilen bu çalışmadan çıkan olumlu sonuçlar, bu tip farklı dekor örneklerinin, yeni yorumlar olarak kullanılabilirliğini göstermektedir. Kullanılan dekor Bizans üslubu, uygulama sır ve pişirim Çanakkale üslubu, fırça dekoru ise Kütahya üslubu oluşuyla 2010 Nisan ayında farklı bir kompozisyon oluşturulmuştur.