Dolní Věstonice Venüsü; 1924 yılından beri Karel Absolon tarafından yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda 1925'de Çek Cumhuriyeti'ndeki Moravia Havzası'nda bulundu. Paleolitik Döneme ait bu seramik, Michael Hermanussen'e göre 24,000 yıl öncesine, Halil Yoleri'nin kitabında M.Ö. 20,000 yılına tarihlendirilse de, radyo karbon testlerine göre M.Ö.29,000 – 25,000 yıllarına tarihlendirildi. 13 temmuz 1925'te kırık iki parça halinde bulunan venüs heykelciği, bereketi sembolize eden ana tanrıça heykelciklerinden başka bir şey değil. 111 mm. yükseklik ve 43 mm. genişliğinde şekillendirildiği çamurun yapısında kemik tozu da kullanıldığı saptanan bu örnek, 500-800 santigrat derece aralığında pişirilmiş. Konu ilginç olduğu kadar, gözlerden de uzakta kalmış durumda. Örnek çok önemli ve değerli oluşu nedeniyle, sergileme amacıyla çok kısıtlı sürelerde görücüye çıkmakta. Ekim 2006'dan eylül 2007'ye kadar Prag Ulusal Müzesinde sergilendikten sonra, 2008'de Viyana Doğal Tarih Müzesi ve 2009'da Moravia Müzesinde son kez sergilendi. Seramik venüs üzerinde uzmanların çalışması devam ederken, 2004 yılında yapılan tomografi taramasında, seramiğin yüzeyinde, 7-15 yaşlarına ait bir çocuğun parmak izlerine rastlandı ve bu kişinin seramiğin üreticisi olduğu kabul edildi.
Seramik bünyenin toplu kimyasal bileşeninde muskovit, mika illitli killer, Si02 ve Al20 3 ek olarak yerel kökenli silt bulunduğu, yapılan analizler karşılaştırıldığında yöreden elde edilen lös örnekleriyle benzerlikler taşıdığı saptanmıştır. Tane boyu dağılımının da yerel örneklerle benzeşmesi, venüsün yerel üretim olduğunu ortaya koymaktadır. Test sonuçları Pavlov 1 'seramik' (Soffer ve Vandiver 1997) analizi ile onaylandı. Şekillendirme kütleden oyarak değil, parçaların eklenmesiyle gerçekleştirilmiştir. Yöredeki diğer seramiklerin de incelenmesiyle, üretimde kalıp kullanıldığı da tespit edilmiştir. Yüzeyde perdah vardır. Pişirim redüktan, soğutma oksidan ortamda gerçekleşmiştir. Seramik yüzeyini kaplayan silisli külün, pişirim sırasında venüsün kül tabakası içinde olduğunu gösterir.
Seramik bünyenin toplu kimyasal bileşeninde muskovit, mika illitli killer, Si02 ve Al20 3 ek olarak yerel kökenli silt bulunduğu, yapılan analizler karşılaştırıldığında yöreden elde edilen lös örnekleriyle benzerlikler taşıdığı saptanmıştır. Tane boyu dağılımının da yerel örneklerle benzeşmesi, venüsün yerel üretim olduğunu ortaya koymaktadır. Test sonuçları Pavlov 1 'seramik' (Soffer ve Vandiver 1997) analizi ile onaylandı. Şekillendirme kütleden oyarak değil, parçaların eklenmesiyle gerçekleştirilmiştir. Yöredeki diğer seramiklerin de incelenmesiyle, üretimde kalıp kullanıldığı da tespit edilmiştir. Yüzeyde perdah vardır. Pişirim redüktan, soğutma oksidan ortamda gerçekleşmiştir. Seramik yüzeyini kaplayan silisli külün, pişirim sırasında venüsün kül tabakası içinde olduğunu gösterir.
Bu örneğin seramik oluşu, oldukça dikkat çekici ve kronolojiyi tamamen değiştiren bir durum. Üst paleolitiğe denk gelen zaman diliminde çağdaşları Brassempou, Lespugue, Laussel, Grimaldi Mağarası, Pavlov I, Willendorf, Avdeevo, Kostenki I, Gagarino gibi merkezlerde bulunan venüsler kalker, serpentin, hematit, mamut dişi gibi seramik dışı malzemelerden üretilmişlerdi. Ayrıca yine bu seramik üzerinde yapılan incelemeler sonucunda Marshack, 18 adet işaret saptamış ve bu işaretlerinin muhtemelen kadının biyolojik dönemleri ile ilgili olduğu sonucuna varmıştır. Türkçe kaynak olarak konuyla ilgili herhangi bir bilgiye malesef rastlayamadım fakat yabancı kaynak konusunda pek sıkıntı yok. Bu örneğin daha önemsenmesi gerektiğini ve seramik ile ilgili bilgilerin kitaplarda güncellenerek, yeni bilgilerin eğitimde de kullanılabilir olmasını önemsiyorum. Bu noktada daha önce BBC tarafından duyurulan dünyanın en eski seramiği haberi de doğruluğunu yitirmiş oluyor. Daha doğrusu bu haberin bu şekilde hiç yapılmaması gerekiyordu. Çünkü yazıyı hazırlayanların 1925 yılında bulunan bu seramikten haberdar olmaları gerekirdi. Dolayısı ile bu haberi, belki de Çin'de bulunan en eski seramik olarak düzeltip güncellemek gerekecektir.
Dolní Věstonice Venüsü, İllüstrasyon: Libor Balak |
-Clive Gamble, (Mart 1982), Interaction and Alliance in Palaeolithic Society, Man, New Series, Cilt: 17, No: 1 , sf: 93,94,96,98
-Halil Yoleri, "Toprağın Pişirilmesi" Pişmiş Kil ile İletişim, Tibyan Yayıncılık, 2008, İzmir, sf:22
-O.Soffer, J.M.Adovasio, ve D.C.Hyland. (Ağustos/Ekim 2000) "The Venus Figurines: Textiles, Basketry, Gender, and Status in the Upper Paleolithic", Current Anthropology, Cilt:41, No:4 , sf:512,515
-James B. Harrod (2011),"The Hohle Fels Female Figurine: Not Pornography but a Representation of the Upper Paleolithic Double Goddess." The Journal of Archaeomythology, Cilt:7, sf:210-213
-Marshack, A. (1972), "The Roots of Civilization", New York: McGraw Hill., sf:282
-Shawntelle Nesbitt, "Venus Figurines of the Upper Paleolithic", Totem: The University of Western Ontario Journal of Anthropology, 2011, Cilt:9, Sayı:1, sf:57
-Libor Balák (2008), Antropark, Brno, Czech Republic, "Window into the Palaeolithic Europe 30,000 years ago: results oF the multidisciplinary approach" sf:4,5,11,17
-http://www.youtube.com/watch?v=zAtmX5m12Jc
-http://www.donsmaps.com/dolnivi.html
-http://www.hormones.gr/127/article/article.html
Bu makaledeki yazı ve görseller izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.