23 Aralık 2022 Cuma

İDATOR (Idataurus)

İdator (İdataurus), anlam olarak "İda'nın Boğası" olarak düşünülmelidir. Mitolojiden bilindiği kadarıyla, Minos'un boğası "Minator" (Minotaurus) örneğinden hareketle, iki farklı kelimenin birleşimiyle  "İda+taurus" ve "Mino+taurus" şeklinde yazılmaktadır. Biz burada Türkçe söylenişleriyle adlandırmayı uygun buluyoruz. Çünkü, yaşadığımız topraklar, konuştuğumuz lisan, semboller ve simgeler, tarih öncesinden beri konu edilen boğa ile büyük oranda bağlantılıdır. Boğa (erkek bos taurus)  ve öküz (hadım Bos primigenius taurus), sığır (bos taurus) olarak adlandırılan ailenin üyeleridir.

İdator (İdataurus) hayali, mitolojik, fantastik bir yaratık olarak kayıtlarda mevcut değildir. Tamamen kendi hayal gücümüz ve eteklerinde yaşadığımız bin pınarlı İda (Kaz) Dağının bağrında barındırdığı kültürel değerler nedeniyle harmanlanarak ortaya çıkmıştır. Fikirsel olarak "Troia" temalı serginin tasarım ve araştırma sürecinde karşılaşılan, kurban, sunak, güç kavramları, ritüel olarak boğa figüründe bütünleştiğinden, Troia için kaçınılmaz bir biçim olarak soyuttan somuta dönüşmesi zor olamazdı.

Antik Troia kenti ören yerinde yer alan kutsal alandaki sunaklar, kan kuyuları, pagan tanrılar için sunulmuş olan nice boğanın kanıyla ıslanmış olmalıydı. İlyada da çok kez, adak olarak kesilen büyük baş hayvanlardan, bunların kızartılan etlerinden, bu etlerin ziyafetlere konu olduğu muhakkaktır. Apollon rahibi Hrüses (Khyryses) İlya'da tanrı Apollo' ya "...bir gün sana yaraşır bir tapınak yaptıysam, boğaların, keçilerin yağlı butlarını yaktıysam senin uğruna, şu dileğimi tez elden yerine getiriver..." diyerek dua eder ve duası kabul olur (I/40). Bu yakarışta bahsedilen tanrı uğruna yakılan boğalar ifadesi, boğanın bu süreçte değerli bir adak olduğunun doğrudan göstergesidir.

Öte yandan antik Troas coğrafyasında yer alan modern Çanakkale kentinde gerçekleşen büyük baş hayvancılıkta, manda, inek, sığır gibi hayvanlar günden güne azalsalar da halen yetiştirilmektedir. Özellikle Biga, Ayvacık ve Ezine, et ve süt üretimi ile mandıracılık sektöründe faaliyet sürdürmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Biga'da yetiştirilen hayvanların etlerinin, İstanbul'da padişahın mutfağında yer aldığı bilinmektedir.

Boğa figürü kısmen ya da tümüyle, sembolik olarak tarih öncesi ve antik çağda Anadolu'da farklı malzemelerden şekillendirilmiştir. Bu şekillendirilen nesneler, farklı kullanım amaçları için üretilmişlerdir. Kimi uygarlıklar fırtına tanrısı Teşup'un kutsal hayvanları olarak boğayı seramikten şekillendirirken, kimi zaman da farklı uygarlıklar taş yüzeylere boğa başını rölyef olarak betimlemiş ya da kıymetli metallerden kent sikkelerine darp etmişlerdir.

Taourus kelimesinin anlamının Anadolu kaynaklı olduğunu biliyoruz. Toros Dağların Taurus kelimesine köken olması, Anadolu'nun boğa ile olan bağlarını bir kez daha güçlendirmektedir. Toros Dağları, Anadolu yerine Avrupa'nın her hangi bir ülkesinde, ya da tamamen farklı bir kıtada olsaydı, hem antik çağ insanlarının hem de bizim bu hayvana bu denli önem vermemizin bir anlamı olmayabilirdi.

Antik çobanların Kaz dağlarında otlattığı hayvanları göz önüne getirmek hiç de zor değil. Bir tasarım için esin kaynağı ararken, öyle çok uzaklara gitmenin gerekli olduğunu düşünmüyoruz, hele ki yanı başımızda yazılmış İlyada gibi bir kaynak, Troia gibi bir antik kent varken. Tabi kaynak olarak bunlarla sınırlamak çok yanlış olacaktır, Troia gibi değerli nice antik kentleri göz ardı etmek kabul edilemez. Boğa ile ilgili bir başka kaynağa Apollon Smintheus kentinde rastladığımızdan bahsederek, konuya devam etmek örnekleme açısından zenginlik oluşturacaktır.

İdator (Kurban) 2018, pekişmiş çini (stoneware) ve porselen astar (porcelain slip), 12 cm., 1250 oC




KAYNAKLAR:

Homeros, İlyada (çeviren Erhat, A; Kadir A) 2003, Can Yayınları, İstanbul