30 Kasım 2024 Cumartesi

Seramik Sikkeler / Ceramic Coins

Seramiğin keşfine ve Anadolu topraklarındaki ilk kullanımına dair öne sürülen tarihler, dünya tarihinin geneli ile karşılaştırıldığında tutarsızlıklar oluşturuyor. Anadolu'da neolitik çağa ait aseramik evre olarak adlandırılan bir dönem var. Bu evre MÖ 8000-5500'ler arasında yaşandı. Arkeologlara göre seramik Anadolu'da ilk kez bu evrenin sonrasında keşfediliyor. Yine arkeologların yaptığı bilimsel kazı sonuçlarına göre dünya genelinde seramiğin ilk keşfi, bu tarihten çok önceye dayanıyor.

Paleolitik çağda Asya'dan Avrupa'ya dek üretildiği tespit edilen seramik örnekler mevcut. Bu durum arkeologlar için de seramikçiler için de standart bir kronoloji oluşturamama sorunu doğuruyor. Çözüm olarak, bölgesel tarihlendirilme önerilerek kullanılıyor. Sonuçta Anadolu toprakları için geçerli olacak coğrafi tarihlendirmede, "Ortadoğu" sınıflandırılması geçerli olmakta. Bu adlandırmanın Avrupalı uzmanlarca yapıldığını ve modern Türkiye'nin Ortadoğu'lulaştırıldığına tanık olmaktayız.

Sikkeler için de tarihlendirme konusunda tutarsızlıklar olduğunu düşünüyorum. Tespit ettiğim bulgular bu yönde. Arkeoloji literatürüne göre paranın icadı Lidya uygarlığınca gerçekleşti. Fakat sikke olarak darp edilen ilk parayı dolaşıma kim soktu? Kaynaklar M.Ö. 566'da Lidya kralı olan Karun'u (Croesus) konu edinir sıklıkla. Öncesinde sikke darp ettiren kral Alyattes ise çok kimselerce bilinmez. Hatta kral Gyges'in bronz sikkelerinden çok az kimse bahseder. Bu durumu kabul etmeyen uzmanların olabileceğini de var sayıyorum. 

Devam eden kazılar, aynı seramikte olduğu gibi nümizmatik kronolojisinde de farklı değerlendirmelere yol açabilecektir. Bu tür değişiklikler, arkeolojik kazıların yeni sonuçlarıyla birlikte yaşanmaya devam etmekte, dünya tarihindeki ilkler, günbegün değişmektedir. Örneğin dünyanın en eski tapınağı Stonehenge olarak adlandırılırken, Göbeklitepe, bu ünvanı, Stonehenge'in elinen almış durumdadır. Bu durum her ne kadar batılı uzmanlar için hayal kırıklığı olsa da, kazılar devam ettikçe, bilgiler de değişerek güncellenmeye devam edecektir.

Var olan bulguların ışığında, sikke denilen değiş tokuş nesneleri, metal kullanılarak üretildiler. Çağlar boyunca bu durum devam etti. Çünkü kıymetli metalin bir alım gücü ve sikkeyi darp ettiren yöneticinin gücünün temsili olan, teminatı vardı. Sikkeleri kullanan insanlar da idarecilerinin teminatı ile bu metal ile ne satın alabileceklerini biliyorlardı. Bu yüzden altın, gümüş, elektrum, bronz, bakır gibi madenler, farklı para birimleri için kullanıldı. Hatta kurşun, çinko, alüminyum gibi madenler ve bunların farklı oranlarda alaşımları da metal paraların darbında kullanıldı.

Genel prensip enflasyon yükseldikçe, sikkelerin boyutu küçüldü, gramajı azalıdı. Hatta sikkelerde kullanılan kıymetli metalin miktarı azaltılarak, ayarı düşürüldü, ya da madeni değiştirildi. Daha da ilginci savaş gibi durumlarda, metal kıtlığı oluştuğunda, para darbında kullanılacak metal yerine seramik kullanılmıştır. Bu seramik paraların üretiminde porselen ve pekişmiş çini kullanıldığını biliyoruz. Hatta "Böttger ware" olarak adlandırılan özel bir tür seramik de Alman'larca kullanılmıştır.

Avrupa'da porseleni icat eden simyacı J. F. Böttger'in (1682-1719) adına ithafen kullanılan bu adlandırma ilginçtir. Almanya Dresten'deki Maissen'deki kraliyet fabrikalarında ilk kez 1710'da üretimi gerçekleşmiştir. Maissen fabrikasının alameti farikası (arma) çaprazlanmış iki kılıçtır. Sonraki savaş yıllarında üretilecek metal para ve madalyalarda bu arma yüzeylerde kullanılmıştır.

Böttger ware (Böttgersteinzeug) Çin'de zisha kili kullanılarak üretilen yixing seramiklerin Avrupa muadilidir. Aynı yixingler gibi kırmızı renkli, rafine ve serttir. Aslında Böttger ware bir tür sert porselenle pekişmiş çini arası bir seramik grubudur. Dünyaca meşhur Christies firması, pekişmiş çini olarak sınıflandırmaktadır.

Böttger'in keşfi ve başarısının arkasında, üç faktör vardı. İlki uzakdoğu'dan gelen ve beyaz altın olarak nitelenen porselenin, ticari egemenliğine son vermek isteyen batının sonu gelmez isteğidir. İkincisi Böttger'in kendinden önceki E.W. von Tschirnhaus'un bıraktığı araştırma sonuçlarını devralarak, çalışmaları Tschirnaus'un kaldığı yerden devam ettirmesidir. Üçüncü ve en önemli faktör ise tüm bu araştırma sürecinde Polonya Kralı ve Saksonya elektörü II.Augustus'un sponsor olarak verdiği destektir. Böttger'in sağlı süresince Meissen'deki fabrikada üretilen kırmızı ve beyaz seramiğe Böttger adı verilmiş, 1719'da ölen Böttger'sen sonra, Meissen olarak adlandırılmıştır. Bu yazıda bizi ilgilendiren Böttger'in mirasını sürdüren Meissen üretimi para ve madalyalar ile, seramikten üretilmiş olan diğer örneklerdir.


Kişisel koleksiyonumuzda yer alan Meissen madalya sikkeler, geleneksel üretimin yakın tarihli örnekleridir.





Yukarıdaki örnekler ise, deneysel olarak mühür tekniği kullanılarak porselen ve kırmızı çömlekçi çamurundan üretilmiş, Gelibolu yarımadasına ait antik sikkelerin, yorum kopyalarıdır.


Yukardaki örnekler ise,  daha önceki mühür çalışmaları kullanılarak önlü arkalı basılmış, kenarı meander tırtıllı, fantezi sikkelerdir. Fantastik edebiyatta seramik sikkelerin kullanımı yaygındır. Demon's Souls adlı oyunda kahramanın arayıp bulması gereken 12 adet seramik sikke vardır. Ayrıca D&D 2nd. Edition sistemindeki  Dark Sun evreninde kullanılan seramik paraların yer alır (cp). Urik'te kullanılan seramik sikkeler siyah sırlıdırlar ve "quiver" ya da "tenbit" olarak adlandırılmışlardır. Aşağıda görüldüğü üzere, 10 parçadan oluşan seramik para, işaretli yerlerden kırılarak kullanılabilmektedir. Kırılan 1/10'luk parçalar ise "bit" olarak adlandırılmıştır.


İlk kez 1991 yılında yayınlanan Dark Sun evreninde DM Sencer Sarı yönetiminde FRP  oynamış bir oyuncu ve sonraki yıllarda aynı evreni oynatan bir DM olarak, o günlerin anısına ürettiğimiz seramik sikkelerin, anı niteliğine sahip, turistik amaçlı üretilip satılabilecek hediyelik eşya potansiyeli barındırdığı vurgulayarak, genç ve yeni seramikçilerin bu alana yönetmeliği gerektiğini düşünüyor ve öneriyorum.

Uzakdoğu kökenli seramik sikkeler ise ayrı bir

Kaynaklar:

-Dominic Simpson (2019), Uzmanın Aradığı Şey... No.2- Böttger Seramik

-J.F.Böttger

-Dark Sun Urik sikkeleri için bkz.

-mgbeach adlı kullanıcının 3d tasarımı için bkz.

...

The dates suggested for the discovery of ceramics and their first use in Anatolia are inconsistent when compared to the rest of world history. There is a period in Anatolia called the "aceramic" phase belonging to the Neolithic Age. This phase occurred between 8000-5500 BC. According to archaeologists, ceramics were first discovered in Anatolia after this phase. Again, according to the results of scientific excavations conducted by archaeologists, the first discovery of ceramics in the world dates back much earlier than this date.

There are ceramic samples that have been determined to have been produced from Asia to Europe in the Paleolithic Age. This situation creates a problem for both archaeologists and ceramicists in not being able to create a standard chronology. As a solution, regional dating is suggested and used. As a result, the "Middle East" classification is valid in the geographical dating that will be valid for Anatolian lands. We are witnessing that this naming was made by European experts and that modern Turkey is being made Middle Eastern.

I also think that there are inconsistencies in the dating of coins. The findings I have identified are in this direction. According to archaeological literature, the invention of money was made by the Lydian civilization. But who put the first minted money into circulation? Sources often mention Karun (Croesus), who became king of Lydia in 566 B.C.  The king Alyattes who minted coins before him is not known by many people. In fact, very few people talk about the bronze coins of King Gyges. I assume that there may be experts who do not accept this situation. 

Ongoing excavations may lead to different evaluations in numismatic chronology, just like in ceramics. Such changes continue to occur with the new results of archaeological excavations, and the firsts in world history change day by day. For example, while the oldest temple in the world is called Stonehenge, Göbeklitepe has taken this title from Stonehenge. Although this situation is disappointing for Western experts, as excavations continue, information will continue to change and be updated. 

In the light of existing findings, exchange objects called coins were produced using metal. This situation continued throughout the ages. Because the precious metal had a purchasing power and a collateral representing the power of the ruler who minted the coin. The people who used the coins also knew what they could buy with this metal with the collateral of their rulers. Therefore, metals such as gold, silver, electrum, bronze, copper were used for different currencies. Even metals such as lead, zinc, aluminum and their alloys in different proportions were also used in the minting of metal coins. 

The general principle is that as inflation increased, the size of coins became smaller and their grammage decreased. In fact, the amount of precious metal used in coins was reduced, its fineness was lowered, or its metal was changed. More interestingly, in situations such as war, when there was a metal shortage, ceramic was used instead of the metal to be used in minting money. We know that porcelain and hardened china were used in the production of these ceramic coins. In fact, a special type of ceramic called "Böttger ware" was also used by the Germans. This name, which is used in reference to the alchemist J. F. Böttger (1682-1719) who invented porcelain in Europe, is interesting. It was first produced in 1710 in the royal factories in Maissen, Dresden, Germany. The Maissen factory's trademark (crest) is two crossed swords. This crest was used on the surfaces of the ceramic coins and medals that would be produced in the following war years. 

Böttger ware (Böttgersteinzeug) is the European equivalent of yixing ceramics produced in China using zisha clay. It is red, refined and hard, just like yixing. In fact, Böttger ware is a ceramic group between a type of hard porcelain and stoneware. The world-famous Christies company classifies it as stoneware. 

There were three factors behind Böttger's discovery and success. The first was the West's never-ending desire to end the commercial dominance of porcelain, which came from the Far East and was described as white gold. Secondly, Böttger took over the research results left by his predecessor E.W. von Tschirnhaus and continued the work where Tschirnaus left off. The third and most important factor was the sponsorship of the King of Poland and Elector of Saxony, Augustus II. During Böttger's lifetime, the red and white ceramics produced in the factory in Meissen were given the name Böttger, and after Böttger, who died in 1719, it was named Meissen. What interests us in this article are the coins and medals produced in Meissen and other examples of ceramics that continue Böttger's legacy.

The Meissen medallion coins in my personal collection are recent examples of traditional production. The examples top are rendition copies of ancient coins from the Gallipoli peninsula, produced experimentally using the seal technique from porcelain and red potter's clay. The examples top are fantasy coins with meander serrations on the edges, printed on both sides using previous seal studies.

The use of ceramic coins is common in fantasy literature. In the game Demon's Souls, there are 12 ceramic coins that the hero must search for and find. There are also ceramic coins (cp) used in the Dark Sun universe in the D&D 2nd Edition system. The ceramic coins used in Urik are black glazed and are called "quiver" or "tenbit". As seen below, the ceramic coin consisting of 10 pieces can be used by breaking them at the marked places. The broken 1/10 pieces are called "bit". As a FRP player under the management of DM Sencer Sarı in the Dark Sun universe, (which was first published in 1991), and as a DM who played the same universe in the following years, I believe and recommend that young and new ceramicists should direct this field, emphasizing that the ceramic coins we produced in memory of those days have the potential to be souvenirs that can be produced and sold for touristic purposes.