28 Haziran 2011 günü, Çanakkale Ezine İlçesi Üsküfçü Köy'ünü 2. kez ziyaret ettim. Köyün dışına doğru tarım alanlarının bulunduğu bölgede bir dere kenarına öbekler halinde yığılmış bulunan curuf tepelerinin varlığı gerçekten şaşırtıcı. Bu curufların antik dönemde Troia'lı madencilere ait olduğu iddia edilmekte. Yakın çevrede çıkartılan madenlerin bu dere kenarında işlenerek atıkların biriktirildiği bu bölgede en az 3 adet böyle curuf tepesi bulunmakta. Farklı numuneler topladığım bu curufların arasında obsidyen benzeri camlaşmış örnekler olduğu gibi, farklı bakırlı örnekler de mevcut. Geçen uzun zamanla birlikte yeşeren bakırlar rahatlıkla curufların arasından seçilebilmekte. Bu bakır örnekler, işlenen madenin altın olabileceği ihtimalini doğurmakta. Malum tabiatta altın va bakır birlikte bulunan madenler. Bizi ilgilendiren kısmı ise bu curufların içinde seramik üretimine elverişli neler olabileceği. Yoğunlukları değişken olan bu curufların, gürünümleri de yoğunluklarıyla birlikte değişmekte. Köpürmüş görünümlü süngerimsi olanların yoğunluğu az iken (1,52 gr/cm3), kayaç görünümlü keskin kırık kenarlı olanlar ise diğer guruba göre fazla (3,81 gr/cm3). Topladığım bakır parçalarının bir kısmı curufla birlikte iken, bir kısmı da nabit durumda. Malahit ve azurit görünümlü örnekler de mevcut. Bu numunelerin işlenerek seramik sırlarındaki renk verici özelliklerini araştırmaya başlayarak, sonuçları görmeye çalışmayı planlıyorum. Muhtemelen az da olsa yeşil tonları elde edebileceğim. Ayrıca bu numunelerin kimyasal analizleri ile birlikte tam olarak ne olduklarını anlamayı istiyorum. Sn. Büşra danacı tarafından gerçekleştirilen curuf analizlerine buradan ulaşabilirsiniz.