10 Ağustos 2011 Çarşamba

İLHAN OYTUN SOHBETİ



Çanakkale'li akvaryumcu, deniz adamı ve müzisyen İlhan Oytun ile 22 Haziran 2011 de yaptığım bir sohbet sırasında, büyük akvaryumlarından birinde duran ve üzeri deniz canlıları ile kabuk bağlamış seramik formu görünce (üst resim) heyecanlanarak sordum ne olduğunu. O da zamanın ahtapot avcılarının, avlanırken bu tür çömlekleri kullandıklarını ve bunlardan pek çoğunu bir ipe bağlayarak, bu çömleklerin içine ahtapotların yuvalanmalarını sağladıktan sonra onları yakaladıklarını anlattı. Hikayeyi daha önce duymuş da olsam, bu avda kullanılan orjinal ve sağlam bir çömleği daha önce hiç görmemiştim. Kendi adıma ilgi çekici olduğunu düşündüğüm bu konuyu biraz daha araştırdığımda, günümüzde hala aynı yöntemin kullanıldığını saptadım. Ne var ki, günümüzde çömlek yerine geniş çaplı pimaş borular kesilerek kullanılmakta. Bu uygulamayı Kumkale limanındaki balıkçılarda bizzat tespit etmiş bulunmaktayım. Aslında teknikte bir sorun yok hatta çömleğin kırılganlığı da ortadan kalkmış durumda. Fakat materyalin verdiği ruhsuzluk duygusu ve çömleğe edilen ihanet, işin acı tarafı. İlhan Oytun, sohbet devam ederken yine bir balıkçının geçici olarak kendisine bıraktığı diğer bir seramik formu da göstermeden edemedi. Bu form ise çift kulplu sağlam bir amphora. Her ne kadar büyük bir örnek olmasa da, üretiminden kaynaklanan çömlekçi çarkının izleri yüzeyinden seçilebilmekte. Bu seramik Yassıada batığında bulunan Bizans örneklerine ağız ve kulp yapısı ile çok benzemekte.(Bkz. Alpözen, Bodrum Su Altı Müzesi Ticari Amhoraları, sf:34)