5 Aralık 2019 Perşembe

Troia Altın Sosluktan, Gemi Biçimli Kap Tasarımına.


2018 yılında gerçekleştirilen Troia sergisi için tasarlanan özgün kabın tasarım ve üretimine dair paylaşmaya karar verdiğim görsellerin, genç öğrenci ve tasarımcılar için faydalı olabileceği düşüncesindeyim. Burada vurgulanmaya çalışılan esas konu, yerel bir değerin tasarımda esin kaynağı olarak nasıl kullanılabileceğidir. Ayrıca metal bir sos kabının, aynı amaç için kullanılabilecek, aynı zamanda orijinal kabın görünümden tamamen uzaklaşmadan, bir tekne görünümüne dönüşümü de vurgulanmaya çalışılmıştır.

Troia altın sos kabı

Fatih Karagül, Gemi biçimli Troia Kap, 2018





Pekişmiş çini üzerine yumuşak porselen astar uygulanan form, elde, plaka yöntemiyle şekillendirilerek 1240 C derecede pişirilmiştir ve sırsızdır. Açık renk astar uygulaması ile formun yüzeyindeki dokular ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Yüzeyde yer alan paralel çizgiler, tekne formunun ahşap parçalardan oluşumuna dair benzerlik gösterir. Çağdaş anlamda sıklıkla kullanılan "Naked Clay" anlayışıyla paraleldir. Formun gövdesi ve kulpları orijinal form ile uyumludur. Bu çalışmada bir hikaye yoktur. Bir şey anlatılmaya da çalışılmamıştır. Yanlızca yeni bir biçim oluşturulmaya çalışılmıştır ve bunu yaparken de altın Troia sos kabından esinlenilmiştir. Sonuçta ortaya çıkan yeni biçim, bir tür tekne görünümüne sahip, fonksiyonel bir kaptır.

Kaynak:
“Troia Sergi” kataloğu, Fatih Karagül