Prof.Ateş Arcasoy'un derslerinde kullandığını tahmin ettiğimiz etüdlük seramik kırıkları, fragman olarak adlandırılırlar. Kendisine ait arşivden, el yazısı ile etiketleyerek kutuladığı haliyle bize intikal eden parçaları aşağıda paylaşıyoruz.
3 Temmuz 2025 Perşembe
Eğitim Materyali Fragmanlar 1
28 Haziran 2025 Cumartesi
Blythe Farbkörper Katalogları
Prof.Ateş Arcasoy arşivinden, ailesi aracılığıyla bize intikal eden akademik ve mesleki materyaller arasında yer alan, 2 farbkörper (boya) kataloğunu ve kataloğun geçmişine dair kısa bilgiler paylaşıyoruz. Boyalar 1870 tarihinde kurulmuş olan "Blythe Colours Limited" adlı İngiliz menşeli bir üreticiye ait olup, Cresswell, Stoke-on-Trent adreslidir.
İlk kataloğun, üzerindeki damgadan tarihin 15 Mart 1970 olduğu anlaşılmaktadır. Kataloğu dağıtan firma ise İstanbul Galata Veli Alemdar Han 202-204 numarada bulunan, Hans Geelmuyden'e ait olmalıdır. 1903 doğumlu Norveçli Hans Geelmuyden 1924 yılında İstanbul'a yerleşmiş, gemi ticareti de yapan armatör bir tüccardır. 1949 yılı itibarıyla, vapur kumpanyası acenteliği de yapan H.Geelmuyden'in, seramik boyaları ile olan ticari ilişkisinin ne zaman başladığına dair kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Kendisinin renkli kişiliği ile bir başkonsolos, Aziz Olav Nişanı Şövalyesi, broker ve çok yönlü tacir olduğunu "Polonya Elektronik Sanayii" acenteliği yapmasından da anlayabilmekteyiz. Bu noktada benim ilgimi çeken en önemli nokta ise Ateş Hoca'nın hayatta iken bu çok yönlü tacir ile tanışıklığı ve bunun seviyesi oldu. Ateş Hoca'nın bu katalogları 30 yaşında iken edindiğini düşündüğümüzde, H.Geelmuyden'in 67 yaşında olduğunu bildiğimizden, bir şekilde tanışmış olabilme ihtimali bulunduğunu var saymak istiyorum. Çünki böyle bir durumda bizlere, daha çok hayal kurabilme seçeneği doğmaktadır.
Öte yandan 185 yıl önce İtalyan mimarlarca inşa edilen tarihi Veli Alemdar Han ise günümüzde "Veli Alemdar Han Galata Port Karaköy" adıyla projelendirilip satıldı, "J.Marriott Bosphorus" adıyla ve 150 odasıyla otel olarak hayata geçirildi.
Bu katalog 28 renkten oluşan, 3 numaralı palete ait, sıraltı boyaları tanıtmaktadır. Boyaların 1240-1450 C derece sıcaklıklarda kullanılmaya uygun olduğu, kullanım tekniği, ek pişirim derecelerine ait detaylı bilgiler İngilizce ve Almanca olarak katalogda yer almaktadır. Katalogda 13M53, 13M54, 13H34 kodlu renkler için maksimum pişirim için 1080 C derece uyarısı yapılmıştır.
Bir diğer katalog yine aynı firmaya ait olup, aynı işletmeden aynı tarihte temin edilen, akçini ürünler için sırüstü renklendirmede kullanılan boyalara ait katalogdur. Boyaların aynı zamanda sır üstü bezeme amacıyla kemik porselen yüzeylerde düşük derecede kullanılabileceği de katalogda belirtilmiştir. Boyaların elek baskı, pistole ve el dekorunda kullanıma uygun olduğu, tavsiye edilen pişirme sıcaklığının 730 C derece olduğu belirtilmiştir. Bilgilerden, boyaların üçüncü dekor pişirimi için uygun oldukları anlaşılmaktadır.
The initial catalog bears a stamp indicating its date of March 15, 1970. The distributing firm appears to have been owned by Hans Geelmuyden, located at Veli Alemdar Han, numbers 202-204, Galata, Istanbul. Hans Geelmuyden, a Norwegian born in 1903, settled in Istanbul in 1924 as a shipowner and merchant, also engaged in maritime trade. While H. Geelmuyden also served as a steamship company agent as of 1949, the precise commencement of his commercial relationship with ceramic paints remains unconfirmed. His multifaceted persona is further evidenced by his roles as an honorary consul, Knight of the Order of St. Olav, broker, and a versatile trader, notably serving as an agent for "Polish Electronic Industries."
A primary point of interest in this context is the extent and nature of A.Arcasoy's acquaintance with this versatile merchant during his lifetime. Given that A.Arcasoy acquired these catalogs at the age of 30, and knowing that H. Geelmuyden was 67 at the time, it is plausible to hypothesize a potential encounter between them. Such a scenario would afford greater scope for speculative historical inquiry.
Meanwhile, the historic Veli Alemdar Han, constructed 185 years ago by Italian architects, has been redeveloped and sold under the project name "Veli Alemdar Han Galata Port Karaköy" and subsequently transformed into a 150-room hotel operating as "J. Marriott Bosphorus."
This particular catalog introduces underglaze colors belonging to palette number 3, comprising 28 distinct shades. The catalog provides detailed information in both English and German regarding the suitability of these paints for firing at temperatures ranging from 1240-1450°C, along with application techniques and supplementary firing temperatures. It is specifically noted in the catalog that colors coded 13M53, 13M54, and 13H34 have a recommended maximum firing temperature of 1080°C.
26 Haziran 2025 Perşembe
Gül Özturanlı Porselenleri
Değerli Prof.Ateş Arcasoy koleksiyonundan, ailesi aracılığıyla kişisel koleksiyonumuza intikal eden, Prof.Gül Özturanlı'ya ait iki benzer porselen tabaktan birini paylaşıyoruz.
Sırsız yumuşak porselen zemin üzerine, porselen mavi astar uygulaması gerçekleştirilmiş örneklerin arkasında özel bir kod yer almakta. Prof.Ateş Arcasoy'un el yazısı ile etiketlediği örneklerde, yazılı koda dair bir bilgi maalesef yer almamakta.
Bezemede kullanılan mavi renk, Blythe kataloğuna göre Blue 11L70 kodu ile uyum sağlıyor. Üzerinde 1970 tarihi bulunan bu katalog, ailesinin yaptığı pakedi açtığımızda, bahsedilen tabaklarla birlikte yer almaktaydı. Bu yüzden, tabaklarda yer alan mavi rengin, katalogdaki rengi oluşturan farbkörper ile bağlantısı olabileceği tarafımızca varsayılsa da, Prof.Gül Özturanlı'dan bu bağlantıyı doğrulatamadık, kaldı ki tarih aralığı da uyumlu görülmemektedir.
Prof.Gül Özturanlı'ya ait porselenler, internette yapılan aramalarda, nadir olarak karşılaşılan örneklerdir. Kendisi ile yapılan görüşmede bu örneklerin Doçentlik sürecinde üretilmiş örnekler olduğunu ve Ateş Arcasoy'un, örnekleri görüp beğenmesi üzerine koleksiyonuna dahil olduğunu belirtmiştir.
![]() |
Prof.Gül Öztıranlı arşivi |
Prof.Gül Özturanlı'nın verdiği bilgiye göre, 1996 tarihli astar reçetesinin formülü: 100 gr Bilecik kili ve %5 mavi farbkörper.
Üzerinde stilize bitkisel bezemelerin yer aldığı bu porselen tabakların tarihi geçmişleri, tasarım ve malzeme özellikleri yönüyle, ayrıca Prof.Gül Özturanlı'nın yüksek lisans ve sanatta yeterlik danışmanım olması nedeniyle, bu örnekleri paylaşabilmeyi, Türk seramikçiliği adına önemli buluyorum.
Prof.Ateş Arcasoy'a ait arşivin yaşatılıp paylaşılması için desteklerini esirgemeyen Sn. Yıldız Aker ve Sn.Mutlu Aktaş'a teşekkürlerimizle.
18 Haziran 2025 Çarşamba
SERAMİK VE GASTRONOMİ DENEMESİ
Antik mutfak
Antik geçmişi Neolitik döneme dek giden Çanakkale, özellikle Akdeniz tipi beslenmeye uygun gıdaları ile sağlıklı beslenmeye uygun ürünlerin yetiştiği bir kenttir. Roma çağında kaleme alınan ve bilinen tariflerin güncel ve yerel malzemelerle uyarlamalarının gerçekleştirildiği bu menüyü farklı kılan, bu yemeklerin herhangi bir restoranda bulunamıyor oluşu ve tüm yemeklerin özgün ve sanatsal seramiklerde sunuluyor oluşudur. Seramiklerde kullanılan esin kaynakları da yine antik çağ seramikleridir.
Moeetum
(Sarımsaklı peynir) korkaklara göre bir yemek değil! Görünüşüne bakılırsa tarif
keçi peyniri ve çok miktarda sarımsak içermekte. Oldukça çarpıcı bir karışım
olduğu kesin, ancak taze bir dilim ekmek ve birkaç zeytinle damakta nasıl bir
damak tat bırakacağını da denemeden olmaz.
Zeytin
mezesi rezene, kişniş, nane ile hazırlanan özel bir sosta marine edilen, leziz
zeytinlerdir.
Kara
buğdaylı Kykeon (Bulamaç) Yunanca 'karıştırmak, calkalamak” kelimesinden gelir,
su ve arpadan (bazen nane veya kekikle tatlandırılır) oluşan Kykeon, en çok
Eleusis şehrindeki Demeter Ayinleri'nde kullanımıyla ünlüdür; burada inisiyeler
tarafından ölüm ve yeniden doğuşun gizemini deneyimlemek için kullanılırdı ve
bu ritüel Eleusis Gizemleri olarak bilinirdi. Buradaki arpa yerine, karabuğday
kullanılan kimyonlu versiyonudur.
Kişnişli
balık, galeta ununa bulanarak kızartılan balığın, havanda dövülmüş kişnişe
bulunarak, fırında pişirilmiş halidir denebilir. Kılçıksız fileto levrek
kullanılarak pişen balık, bir parça beyaz sirke ile lezzetlendirilirse, gerçek
tadına ulaşır.
Ballı
karides, anik Troas (Çanakkale, Biga yarımadası) için en makbulü tabi ki Karabiga
karidesi ile yapılanıdır. Garum (antik balık sosu), zeytinyağı ve halis bal ile
hazırlanıp pişen sosla servis edilir.
Libum,
bir tür peynirli tatlı kek olup seramik kapaklı bir kapta, defne yaprakları
üzerinde pişer, bal ile lezzetlendirilir.
Passum,
en az 3 gün boyunca kuru üzüm ile zenginleştirilmiş, bir tür üzüm suyundan
üretilen fermente, antik bir içecektir.
Karabuğday
ekmeği, arpa yerine karabuğday kullanılan bir tür mayasız ekmektir.
Gelibolu Gastronomi Derneği desteğiyle Atıf Bay Çiftliğinde gerçekleştirilen bu menü, gluten hassasiyeti ve çölyak hastalığı olan kişiler için tamamen uygundur. Menüde zeytinyağı haricinde hiçbir yağ kullanılmamaktadır. Alerjen uyarısı karides, nadiren rezene, çok nadiren bal, üzüm, kimyon, nane ve kişniş için geçerlidir.
Menüye, kullanılacak olan seramikler de dahildir. Katılımcılar yemeklerini bitirdikten
sonra, kullandıkları özgün seramiklerin tümüne sahip olacaklardır.
27 Şubat 2025 Perşembe
Çanakkale Seramiği ve Hayat Ağacı
Bu kısa yazıda, çağımızda çok kullanışlı hale gelen internet vasıtasıyla tanıştığım değişik bir arama sonucunda tesadüf ettiğim, geleneksel Çanakkale seramiklerinden birinde yer alan hayat ağaçlı örneğe değineceğim. Tesadüfen Fransızca yayınlanan picclick adlı bir arama motoru ile karşılaştım. Bilen mutlaka biliyordur. Aramaya Çanakkale yazınca çıkan pek çok sonuç arasında, aşağıdaki Çanakkale örneği de yer almakta. Daha da ilginci örnekteki bağlantı, sizi Ebay Fransa şubesine yönlendirmekte. Yeşil sırlı testi 650 $ fiyatla satışa sunulmuş bulunmakta. Bu rakam günümüz kuru ile 23680 TL fiyata karşılık gelmekte. Zaman zaman bu fiyat kayıtlarını buradan paylaşıyorum ki, istatistiki anlamda kayıt altında tutulabilsin.
![]() |
19. yy. Ördek başlı Çanakkale Testi, Kaynak 1, Kaynak 2 |
![]() |
Çanakkale Testi detay, Kaynak 1, Kaynak 2 |
8 Şubat 2025 Cumartesi
İlginç Bir Sıraltı "Çanakkale" Yazısı
Hale Figen koleksiyonunda 4 farklı geleneksel Çanakkale seramiği yer almaktadır. Çanakkale'de seramik atölyesi işleten Hale Figen'e ait bu seramiklerden, beyaz zeminli sır altı bezeme olan testi, rengi ve tekniği ile düşündürücüdür. Bize göre, amatör bir üretici tarafından sonradan, asıllarına benzetilerek üretilmeye çalışılmıştır. Aşağıdaki görselde yer alan soldaki 3 örnek orijinal üretim olup, tüm özellikleriyle, asıllarının niteliklerini taşımaktadır.
Beyaz zeminli örneğin üzerinde yer alan sıraltı fırça ile yazılmış olan "Çanakkale" ibaresi, testi ve dikey formlar için geleneksel Çanakkale seramiklerinde uygulanan bir yöntem değildir. "Çanakkale" ibaresi bu formlarda aşağıda görüldüğü gibi kalıpla şekillendirilmiş rölyefli bir yazının, yüzeye aplikasyonu ile oluşturulur.
1 Şubat 2025 Cumartesi
Çömlekçilerin Kötü Ruhları Der ki:
Kotyloi ve bütün kanastralar hoş bir siyaha çalsın.
Çok iyi pişsinler ve istenen parayı getirsin.
Pek çoğu pazarlarda ve bir o kadarı da yollarda satsın.
Onlar iyi para etsin ve şarkım kulağa hoş gelsin.
Ama siz (çömlekçiler ) utanmaz ve üçkağıtçıya dönüşürseniz
İşte o zaman fırınların kötü güçlerini bir araya getiririm.
Hem Sýntrips’i (Parçalayıcı) ve Smáragos’u (Çarpıştırıcı),
Üstelik Ásbetos’u (Yakıcı) ve Sabáktes’i (Yok edici)
Ve bu zanaat için çok sorun çıkaran,
Dolu fırının tünel ve odalarında öfkeyle yürüyen Omódamos’u (Pişmeyi engelleyici).
Çömlekçiler feryat figan ederken
Bütün fırın karmakarışık olsun.
Bir atın geviş getirmesi gibi fırın da bütün çömlekleri çiğnesin
Ve içindeki bütün çömlekleri tuz buz etsin.
Sen de gel güneşin kızı, pek çok büyünün Circe’si,
Acımasız büyüler yap,
Onlara ve onların el emeği işlerine kötülük yap.
Cherion’un onca Centaur’larına öncülük etmesine izin ver.
Ki bunların her ikisi de Herakles’in elinden kurtulup kaybolmuşlardı.
(Gelsinler ) çömleklere sertçe vursunlar, fırın çöksün.
Bunu gören çömlekçiler ağlasın.
Ama ben onların bahtsız zanaatlarının görüntüsüyle coşacağım.
Ve kim ki fırın gözetleme deliğinden bakmak için eğilirse
Tüm yüzü kavrulsun.
Ve böylece herkes adaletli davranmayı öğrensin.
Homer's Epigrams, Fragment 14[1] (Greek epic, 8th or 7th century BC), Çeviri: Çeşminaz Bowen
![]() |
Created by Fatih Karagül with AI Gemini |
Hermes Trismegistus der ki:
"Haydi dinleyin çamurdan insanlar! Bir an düşün,nasıl oluştuğunu ana rahminde. Aklına getir o usta işçiliği ve ara o sanatçıyı, böyle güzel bir görüntüye şekil veren. Kim çizdi göz yuvalarını? Kim açtı burun deliklerini, kulaklarını ve ağzını? Kim uzattı sinirlerini ve sıkıca bağladı? Kim yaptı kemiklerini ve etini deriyle örttü? Kim ayırdı parmaklarını ve düzleştirdi tabanlarını? Kim hazırladı kalbini ve boşluklar bıraktı ciğerlerinde? Kim görünür kıldı güzelliğini ve sakladı bağırsaklarını içeride? Kaç çeşit beceri kullanıldı ve kaç tane sanat eseri yaratıldı oluşturmak için bir insanı? ..."
![]() |
Created by Fatih Karagül with AI Gemini |
Listen, people of clay! Think for a moment about how you were formed in your mother’s womb. Imagine that masterful craftsmanship, and seek out the artist who shaped such a beautiful image. Who drew the eye sockets? Who opened the nostrils, ears, and mouth? Who stretched the nerves and tied them tightly? Who made the bones and covered them with skin? Who separated the fingers and flattened the soles? Who prepared the heart and left spaces in the lungs? Who made the beauty visible and hid the intestines inside? How many kinds of skills were used and how many works of art were created to form a human being?..."
Nikos Kazancakis der ki:
"Tanrı bir çömlek ustasıdır ve biz insanlar onun kiliyiz. Onun tornası sürekli döner ve bizleri istediği gibi şekillendirir. Kimimizi testi, kimimizi çömlek, kimimizi saksı, kimimizi lamba şeklinde yaratır. Bazılarımız su, bazılarımız şarap, bazılarımız süt veya bal, bazılarımızsa ışık taşırlar. Kırılırsak O buna aldırmaz ve geri dönüp bize bakmadan yeni kaplar yapmaya devam eder."
![]() |
Created by Fatih Karagül with AI Gemini |
"God is a potter, and we humans are His clay. His wheel turns constantly, and He shapes us as He pleases. He creates some of us as jugs, some as pots, some as vases, and some as lamps. Some of us carry water, some wine, some milk or honey, and some carry light. If we break, He doesn't care and simply moves on to make new vessels, without looking back at us."
24 Ocak 2025 Cuma
Hayyam der ki
Bugün su içtiğin şu testi toprak olunca
Mezarına atılır belki bir gün, kim bilir.
Bir testici gördüm, çamur içindeydi:
Ayağı çarkında, elinde bir testi;
Testinin başında bir yoksulun ayağı
Kulpunda bir padişahın kellesi.
Şu testi de benim gibi biriydi;
O da bir güzele vurgun, dertliydi.
Kim bilir, belki boynundaki kulp da
Bir sevgilinin bembeyaz eliydi.
Hadi gel de testiye bak sen, aşıktı o da ben gibi
Bir güzelin saçına bağ bağ da kim bilir belki
Ya şu boynundaki bak nasıl dolanmış boynuna kulp
Bir çağda istekle o yar gerdanına sarılan eldi.
Bir testi aldım çarşıdan ucuza;
Gizli gizli neler anlattı bana;
Bir şahdım, dedi; altın kupam vardı;
Şimdi neyim? Testi oldum şaraba.
Kaderin elinde boynum kıldan ince:
Tüysüz kuşa dönerim ecel gelince,
Yine de toprağımdan testi yapın siz:
Dirilirim içine şarap dökünce.
Kalk gel! Hatırımız için gel.
Dileğimizce bir zorumuzu hallet.
Bir testi şarap getir. Ki, vücudumuzun toprağından
Testi yapılmadan önce kana kana testiden içelim.
![]() |
Created by Fatih Karagül with AI Gemini |
PERİYODİK TABLO
Aşağıda görsellere ait bağlantılarla orjinal sayfalara ulaşabilirsiniz.
![]() |
Kaynak: http://periodictable.com/index.html |
![]() |
Kaynak: https://bilimteknik.tubitak.gov.tr/sites/default/files/posterler/periyodik_tablo_2.pdf |